1- Medeni Kanun’un 712. maddesine göre bir taşınmaz malı kazanacak olan kimse, tapuda malik olarak kayıtlı olmalı ve bu kayıt haklı nedene dayanmamalıdır.
2- Zaman aşımı yoluyla taşınmaz malları belirtme gününde kazandığını öne süren kişinin Hazine adına belirtilip tescil edilen yerlerin kaydının iptali ve adını tescilini istemesine engel yoktur. (Medeni Kanun madde 712)
Taraflar arasındaki 4763 sayılı Yasaya göre Hazine adına oluşturulan tapunun iptali ile taşınmazın zilyetliği nedeniyle davacı adına tescili davanın süre yönünden reddine dair verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davacılar tarafından süresinde verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki kağıtlar okunup iş anlaşıldıktan sonra, gereği görüşülüp düşünüldü:
Dava, zilyetliğe dayanılarak 4753 sayılı Yasaya göre Hazine adına yapılan taşınmaz malların tapusunun iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Medeni Kanun’un 712. maddesi, zaman aşımı ile taşınmaz mal mülkiyetinin kazanılması yollarından birini düzenlemektedir. Bu madde hükmüne göre bir taşınmaz malı kazanacak olan kişinin tapuda malik olarak kayıtlı bulunması ve bu kaydından haklı bir nedene dayanmaması gerekir. Oysa, dosyadaki kayıt 4753 sayılı Yasa hükmünce oluşturulduğundan haklı bir nedene dayanmaktadır.
19.7.1973 gününde yürürlüğe giren 1457 sayılı Yasanın 235/a maddesi hükmüne göre, 4753 sayılı Yasa bütün ek ve değişiklikleriyle birlikte kaldırılmıştır. 1757 sayılı Yasanın Anayasa Mahkemesi’nce sonradan iptal edilmiş olmasıyla, Hukuk Genel Kurulu’nun 18.5.1977 gün ve 14/1960-489 sayılı kararında da belirtildiği üzere, 4753 sayılı Yasa hükümleri kendiliğinden yürürlüğe giremez. Bu durumda 4753 sayılı Yasaya madde eklenmesine ilişkin olup Tapulama Yasasının geçici 3. maddesine gönderme yapan 1073 sayılı Yasa yürürlükte değildir. Tapulama tutanağının kesinleştiği güne göre Tapulama Yasasının 31. maddesindeki süre de söz konusu olamaz. Buna göre uyuşmazlığın genel hükümler çerçevesinde çözümlenmesi gerekir. Böyle olunca, zaman aşımı yoluyla taşınmaz malları belirtme gününde kazandığını öne süren kişinin, Toprak Komisyonunca Hazine adına belirtilip tescil edilen yerlerin kaydının iptalini ve adına tescilini istemesine Medeni Kanun’un 712. maddesi ile Tapulama Yasasının 31 ve geçici 3. maddelerinin engel olamayacağı düşünülmek ve gerekli tüm inceleme ve araştırma yapılarak sonucuna göre hüküm kurulmak gerekirken, Medeni Kanun ile Tapulama Yasasındaki açık hükümler uyarınca hak düşürücü sürenin dolmasından sonra açıldığından söz edilerek davanın reddine karar verilmesi doğru bulunmamıştır.
Davacıların temyiz itirazları yerinde görüldüğünden hükmün açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, (Y.5.HD. 25.10.1984 T. 8611 E. 8761 K.)
Nizam TUTUCU Emlak Danışmanı
Yorum yazabilmek için oturum açmalısınız.