6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 291. maddesine göre: “Bağışlayan bağışlamasına yüklemeler koyabilir. Bağışlayan, sözleşme gereğince bağışlanan tarafından kabul edilmiş olan yüklemelerin yerine getirilmesini isteyebilir. Kamu yararına olarak bağışlamaya konulmuş olan bir yüklemenin yerine getirilmesini isteme yetkisi, bağışlayanın ölümünden sonra, ilgili kamu kurumuna geçer. Bağışlama konusunun değeri, yüklemenin yerine getirilmesi masraflarını karşılamaz ve aşan kısım kendisine ödenmezse bağışlanan, yüklemeyi yerine getirmekten kaçınabilir.”
Bağışlama, karşılıksız bir işlem olsa da bağışlayan kişi, bağışlamayı şarta bağlı olarak yapabildiği gibi bağışlanan kişiden bazı yükümlülükleri yerine getirme şartı da koşabilir. Bağışlamada sorumluluk verilene yüklenmiş olur ki; kendisine bağış yolu ile bir şey verilen kişi, belli bir amaç için bir şeyin yapılması veya yapılmaması için zorunluluk altına girmiş olur. Hukuka ve ahlaka aykırı olmayan ve yerine getirilmesi mümkün olan her şey yüklemeli bağışlamanın konusu olabilir.
Ahmet, Mehmet’e değerli bir taşınmaz bağışlamıştır. Bağışlama sözleşmesine de her yıl beş üniversite öğrencisine burs verme yükümlülüğü şart koşulmuştur. Bu şekilde yapılan bir bağışlama sözleşmesi yüklemeli bağışlama veya diğer adıyla mükellefiyetli bağışlamadır.
Yüklemeli bağışlamada, yerine getirilmeyen yükümlülükler var ise bağışlayan, sözleşmede yer alan yükümlülüklerin yerine getirilmesini isteyebilir. Eğer bağışlayan kişi vefat etmiş ise yükümlülüklerin yerine getirilmesini isteme yetkisi; bağışlayanın mirasçısına veya kamu yararına konulmuş yükümlüklerde ise ilgili kurumun organlarına geçer. Ayrıca kanun maddesinin son fıkrasında belirtildiği gibi yükümlülüğün yerine getirilmesi ile oluşan masrafların karşılanması mümkün olmuyorsa ve fazlalık kısım bağışlanana ödenmiyorsa, yükümlülüğü yerine getirmekten kaçınılabilir.
Nizam TUTUCU Emlak Danışmanı
Yorum yazabilmek için oturum açmalısınız.