Vasiyetname usulünce açılmadan sonuç doğurucu belge niteliğini kazanmaz. Usulünce açılmayan vasiyetnameye istinaden yapılan tapu intikali dayanaktan yoksundur. İptali gerekir. (Medeni Kanun madde 559 [501], 501 [484], 596 [536], 597 [537], 598 [538], 601 [541])
S.S.A. ile M.A.Y. arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan muhakemesi sonunda davanın reddine dair verilen hükmün temyizen mürafaa icrası suretiyle tetkiki davacı tarafından istenilmekle, duruşma için tayin olunan günde (bugün) temyiz eden S.S.A. ve vekili Av. A.K. ile karşı taraf M.A.Y. ve vekili Av. C.Y. geldiler. Gelenlerin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karar bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup, gereği görüşülüp, düşünüldü:
Vasiyetnameyi düzenleyen Sulh Hakimi, noter veya memur aslını ya da onaylı örneğini saklamakla yükümlüdür (Medeni Kanun 501 [484]). Saklama yükümlülüğü ölüm zamanına kadar, hatta ölümün öğrenilmesine kadar devam eder. Ölüm zamanında çıkan vasiyetname iptalini gerektirir bir eksiklik içinde olsa bile, hemen Sulh Mahkemesine verilir. Bu yükümlülük vasiyetnameyi yanında bulunduran herkes için geçerlidir. Vasiyetnameyi alan hakim tereke için derhal gerekli önlemleri alır (Medeni Kanun 595 [535]). Vasiyetnameyi açar (Medeni Kanun 596 [536]). Bundan sonra mirasta hak sahibi olanların her birine vasiyetnamenin kendilerini ilgilendiren bölümlerini tebliğ eder (Medeni Kanun 597 [537]). Vasiyetle mirasçı sezilmiş olup da hakları yasal mirasçılar veya tarihi eski olan bir kazandırma ile hak sahibi olanlar tarafından açıkça itiraza uğramayan kimseler tebliğden bir ay geçtikten sonra Sulh Hakiminden mirasçılıklarını gösteren bir resmi belgenin verilmesini isteyebilirler (MK. 598 [538]).
Bunlar da kanuni mirasçılar gibi miras bırakanın halefi olurlar ve terekeye dahil hakları başkaca bir işleme tabi olmadan kendiliğinden iktisap ederler (Medeni Kanun 598 [538/2]). Ancak vasiyetname ile kendilerine muayyen mal vasiyet edilenler aynı durumda değillerdir. Bunlar vasiyet yolu ile terekeden şahsi bir hak edinirler (vasiyeti tenfiz memuru). Vasiyeti ifa ile mükellef olan varsa ondan, yoksa kanuni ve mansup mirasçılardan muayyen şeyin teslimini isteme hakkına sahiptirler (Medeni Kanun 601 [541]). Kendilerine muayyen mal vasiyet edilenler Medeni Kanunun 705. [633] maddesinden yararlanamayacakları gibi, kanuni ve mansup mirasçıların tapu sicil memuru önünde mülkiyeti nakleden bir irade açıklamaları olmadan tapuda işlem yapılamaz. Bunun dışında Medeni Kanun’un 716. [642] maddesi uyarınca mülkiyetin kendisine aidiyeti hakkında alacağı ilam üzerine hakim tarafından tescilin icrası için yazılan bir tezkere ile vasiyetnameyi ibraz ederek taşınmaz malın lehtar adına tescili sağlanabilir. Vasiyetnamenin butlan defi her zaman dermeyan olunabilir (Medeni Kanun 559 [501/2]).
Görüldüğü üzere vasiyetname hükümlerinin yerine getirilebilmesi için öncelikle Sulh Hakimi tarafından yukarıda açıklanan şekilde açılıp itiraza uğramamış olması gerekir.
Somut olayda vasiyetnameden yararlanan davalı vasiyetnameyi doğrudan tapu memuruna götürerek kendisine vasiyet edilen taşınmazların adına intikalini sağlamıştır. Bu şekilde yapılan mülkiyet intikali tapu malikine, hak sahiplerine karşı ileri sürülebilecek mülkiyet hakkı vermez.
Diğer yönden vasiyetnamenin iptal davası, davacısının ölüme bağlı işlemin geçersizliğini öğrendiği günden bir yıl ve herhalde vasiyetnamenin açıldığı tarihten beş sene geçmekle zamanaşımına uğrar (Medeni Kanun madde 559 [501]). Şu halde vasiyetname ile oluşan hakka karşı açılacak davaların zaman aşımının başlaması, vasiyetin açıklanan kurallara uygun olarak açılmasına bağlıdır. Vasiyetname yasal kurallara uygun olarak açılmadığına göre davalının zaman aşımı defi yasal dayanaktan yoksundur.
Davacı tapu kayıtlarının düzeltilmesini istemiştir. Ancak dava zaman aşımı nedeniyle red edildiğinden mahkemece esasa ilişkin inceleme yapılmamıştır.
Dayanaktan yoksun taşınmaz mal intikalinin iptali işleminin zaman aşımına tabi olmadığı, Medeni Kanunun 559. [501] maddesiyle öngörülen koşullar gerçekleşmediği halde davanın zaman aşımı sebebiyle red edilmiş olması usul ve yasa hükümlerine aykırıdır.
Temyize konu hükmün açıklanan nedenle oy çokluğuyla BOZULMASINA, (Y.2.HD. 15.09.1992 T. 92/6780 E. 7930 K.)
Nizam TUTUCU Emlak Danışmanı
Yorum yazabilmek için oturum açmalısınız.