Davacılar geçit istemişlerdir. Geçit hakkı ile ilgili hükümler, komşuluk hukuku ilişkilerinden bulunduğuna göre, davacıların taşınmazları ile davalıların taşınmazı arasındaki uzaklık da göz önüne alınarak, kilometreyi aşan uzak taşınmazlardan geçen teller hakkında, Medeni Kanun’un 744. maddesinin uygulama olanağının bulunup bulunmadığının tartışılması gerekir.
Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine, 16.9.1982 gününde verilen dilekçe ile irtifak hakkı istenmesi üzerine, yapılan duruşma sonunda, davanın kabulüne dair verilen, 5.10.1984 günlü hükmün Yargıtay’ca incelenmesi, bir kısım davalılar vekili tarafından istenilmekle; süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek, gereği düşünüldü:
Davacılar, Sarıveli Köyünde 50, 257, 714, 715 ve 713 parsel sayılı, toplam 130 dönümlük 5 parça portakal bahçelerini sulayabilmek için, kuyulardan su çekecek motorları çalıştıracak elektriğe ihtiyaçları olduğu nedeniyle, genel elektrik hattının 36 nolu direğinden elektrik almak ve direk dikip havadan nakletmek üzere, davalılara ait 595 sayılı parselden geçit tesisini istemiş; davalılar ve müdahil köy davanın reddini savunmuş; mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılar vekili ile müdahil köy vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyada bulunan, Şemsettin’e gönderilen, 4.8.1982 tarih, 9916 sayılı ve 3 yıl muteber olmak üzere tasdik edilen haritada, 36 nolu direk ile 595 sayılı kadim parselden geçip, 980 metre yol kat ederek davacılar tarafından yapılacak trafoya ancak varılabileceği, buradan tekrar motopompların bulunduğu yerlere havai hatların geçirilebileceği izlenmiştir. Bu itibarla;
1- 595 sayılı parsel ile davacıların, keşif sonucu Mehmet imzası ile düzenlenen krokide gösterilmeyen parselleri arasında bir hayli mesafe bulunduğu anlaşıldığından; davacı geçit talep etmiş olduğuna, geçit hakkı ile ilgili hükümler komşuluk hukuku münasebetlerinden bulunduğuna göre, davacıların taşınmazları ile davalı taşınmazı arasındaki uzaklık da göz önüne alınarak, kilometreyi aşan uzak taşınmazlardan geçen teller hakkında, bu maddenin uygulama olanağının bulunup bulunmadığı münakaşa edilmeden,
2- Bu mecralar, komşuluk hukuku münasebetlerine müteallik hükümler icabından olmadığı takdirde, irtifak hakkına müsteniden tesis edilmiş olmadıkça, davalı gayrimenkülü bir ayni hakla takyit etmeyeceğinden ve taraflar arasında düzenlenmiş yukarıda sözü edilen irtifakı havi bir iltizami muameleden bahsedilmediğinden, olayda Medeni Kanun’un 727. maddesinin dahi uygulama olanağı bulunmadığı gözetilmeden, Kabule göre de:
744. maddeye uyularak hüküm tesis edildiğine göre, 595 sayılı parsel ile davacılar taşınmazı arasındaki parsellerden akdi veya dava yolu ile irtibat sağlanması ve keşfi izlemeye elverişli ve infaza olanak veren krokisi düzenlettirilerek bir sonuca varılması lazım geleceği düşünülmeden karar verilmesi, doğru görülmemiştir. Hükmün BOZULMASINA, (Y.14.HD. 03.03.1986 T. 1246 E. 1392 K.)
Medeni Kanun Madde 744
Nizam TUTUCU Emlak Danışmanı
Yorum yazabilmek için oturum açmalısınız.