Tapu idaresinin ilamın tapuda infazı sırasında gerekli özeni göstermeyerek, davacı üzerinde kalması gereken payları da iptal etmek suretiyle hatalı olarak hükmü infaz etmesi usulsüzdür.
Davalı idare Türk Medeni Kanunu’nun 1025. ve 1007. maddeleri ile Tapu Sicil Tüzüğünün 85. maddesi gereğince tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan sorumlu olur.
Taraflar arasında görülen davada; davacı, maliki olduğu 480 parsel sayılı taşınmazın açılan tapu iptal ve tescil davası sonucu tapusunun kısmen iptaline karar verildiğini, tapu idaresinin ilamı yanlış yorumlayarak kendisi üzerinde pay kalmayacak şekilde tapuya tescil işlemi yaptığını ileri sürerek, tapu kaydının düzeltilmesin isteğinde bulunmuştur.
Davalı Tapu Sicil Müdürlüğü vekili, davanın reddini savunmuştur. Diğer davalılar yanıt vermemişlerdir. Mahkemece, Tapu Sicil Müdürlüğü yönünden davanın husumetten reddine, diğer davalılar yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi S.A.’nın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava, yolsuz tescil nedeniyle sicil kaydının düzeltilmesi isteğine ilişkindir. Mahkemece, Tapu Sicil Müdürlüğü yönünden davanın husumetten reddine, diğer davalılar yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden, mahkemenin 15.10.2008 tarih 2004/50 esas 2008/305 karar sayılı dosyasında davalı gerçek kişi aleyhine açılan muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil davası sonucu dava açan mirasçılar davalı kişiler adına fazla pay tescil edilmek suretiyle taşınmazın tamamının bu kişiler adına kaydedildiği, davacının yolsuz tescile dayalı olarak eldeki davayı açtığı, mahkemece de anılan ilamın tapuya intikalinde hata yapıldığı tespit edilmek suretiyle davanın kabulüne karar verildiği, ancak tapu idaresi yönünden davada taraf gösterilemeyeceği gerekçesiyle husumetten ret kararı verildiği, hükmün davacı tarafından husumetten ret kararı yönünden temyiz edildiği anlaşılmaktadır.
Gerçekten de anılan ilamın tapuda infazı sırasında tapu idaresinin gerekli özeni göstermeyerek, davacı üzerinde kalması gereken payları da iptal etmek suretiyle hatalı olarak hükmü infaz ettiği sabittir. Bu durumda davalı idarenin Türk Medeni Kanunu’nun 1025. ve 1007. maddeleri ile Tapu Sicil Tüzüğünün 85. maddesi gereğince tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan sorumlu olacağı ve anılan hatalı işlemi nedeniyle de davanın açılmasına sebebiyet vermiş olduğu açıktır.
Hal böyle olunca, davalı Tapu İdaresi yönünden de davanın kabul edilmesi ve yargılama gideri ile yargılama giderlerinden sayılan avukatlık ücretinden sorumlu tutulması gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru değildir.
Davacının, bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerden ötürü oybirliğiyle BOZULMASINA, (Y.1.HD.17.03.2011 T. 1246 E. – 3097 K.)
Nizam TUTUCU Emlak Danışmanı
Yorum yazabilmek için oturum açmalısınız.