Taşınmazlarda Birleştirme – Yolsuz Tescil Davası

Taşınmazlarda Birleştirme - Yolsuz Tescil DavasıTaşınmazların birleştirilmesi işlemlerinin, tapu sicil muhafızlığınca yapılması gerekir. Ancak, davalının onayının (muvafakati) söz konusu olmayacağı durumlarda, mahkemece uyuşmazlığın çözülmesi gerekir. (Medeni Kanun madde 1000)

Davacı Müzeyyen Vekili tarafından, davalı Mevlüde aleyhine, 2.11.1984 gününde verilen dilekçe ile, taraflara ait taşınmazın birleştirilmesi, mukabil dava ile de taşkın inşaat nedeniyle, tescil ve taşınmaza el atmanın önlenmesi istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; taşınmazların birleştirilmesice ait davanın reddine ve karşılık davanın kabulüne dair verilen, 2.12.1986 günlü hükmün, Yargıtay’ca duruşmalı olarak incelenmesi, davacı ve karşılık davalı Müzeyyen vekili tarafından istenilmekle; dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek, gereği düşünüldü;

Davacı Müzeyyen’in miras bırakanı Kamil ile davalı Mevlüde kardeş olup, 3497 parsele Mevlüde’nin ve 3505 parsele Kamil’in satın alma suretiyle malik oldukları, 3497 parsel sayılı taşınmaza müştereken bina yaptırdıkları, yaz sezonuna münhasır olmak üzere, birinci katta Kamil’in ve devamlı olmak üzere, ikinci katta Mevlüde’nin 12 yıldan beri oturdukları ve bu taşınmazı da müşterek bahçe olarak kullandıkları, her iki malikin ayrı ayrı bina için emlak beyannamesi verdikleri, Mevlüde’nin binadaki payını 1/2 olarak gösterdiği, Kamil’in ölümünden sonra, Mevlüde’nin uyuşmazlık çıkardığı, her iki taşınmazın birleştirilmesinde sakınca olmadığı, dosya kapsamı, mahallen yapılan keşif ve uygulama, bilirkişi ve tanık sözlerinden anlaşılmıştır.

Davacı, binanın müştereken yapılması ve her iki taşınmazın müştereken kullanılması sebebiyle, her iki taşınmazın birleştirilmesini ve taraflar adına eşit paylı olarak tescilini istemiştir. Davanın hukuki dayanağını, Medeni Kanun’un 1000 ve Tapu Sicili Nizamnamesinin 99. maddeleri teşkil etmektedir. Birleştirme işleminin, tapu sicil muhafızlığınca yapılması iktiza ederse de, davalının muvafakatinin söz konusu olmayacağı anlaşılmakla; mahkemece uyuşmazlığın çözümlenmesi gerekir. Her iki taşınmazdaki binanın müştereken yapıldığı, bina ve taşınmazların müştereken kullanıldığı, bu iki taşınmazın birleştirilmesinde engel olmadığı, ortada taşkın inşaattan söz edilmesinin mümkün bulunmadığı, dosya kapsamı ve toplanan delillerle saptandığına, davanın reddini savunan davalının, birleştirmeye muvafakat etmeyeceğine göre, Medeni Kanun’un 1000 ve Tapu Sicili Nizamnamesinin 99. maddeleri uyarınca, iki taşınmazın birleştirilmesi bakımından davalının iradesi yerine kaim olmak üzere, davanın kabulü gerekirken, yazılı olduğu veçhile reddi ve karşılık davanın kabulü, usul ve yasaya aykırıdır.

Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün BOZULMASINA, (Y.14.HD. 20.10.1987 T. 5905 E. 7455 K.)

Nizam TUTUCU
Emlak Danışmanı

Bir Yorum Gönder