Taşınmazın Cebri İcra ile Satılması – El Atmanın Önlenmesi Davası

Taşınmazın Cebri İcra ile Satılması - El Atmanın Önlenmesi DavasıTaşınmaz malların mülkiyeti cebri ihale ile mülk edinilebilir, ancak tescil merasimi tamamlanmadan temliki tasarrufta bulunulamaz. Davacıların anılan paylar üzerinde mülkiyet hakları mevcut değilse de, taşınmazın paydaşı bulunması nedeniyle davada hukuksal yararları vardır. Bu nedenle davalıların cebri ihaleye katılmadıkları gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi doğru değildir. (Medeni Kanun madde 683, 705)

Taraflar arasında görülen davada; davacılar 172 ve 263 parsellere revizyon gören tapu kayıtlarında kendi payları dışındaki diğer hisselerin icra takibi sonucu dava dışı Cumali’ye ihale olunduğunu, tescil merasimi ikmal edilmeden Cumali’nin başvurusu üzerine icra memurluğunun Cumali yanında davalılara da açık arttırma ile satış yapıldığından bahisle tescil işlemi için tapuya yazı gönderildiğini ve 12.8.1972 tarihli bu yazı üzerine davalılara da pay verilmek suretiyle tescil yapıldığını, ihaleye katılmadıkları halde davalılar adına vaki tescilin paydaş sayısının artması nedeniyle menfaatlerini ihlal edeceğini ileri sürerek davalıları ait payların iptalini ve el atmalarının önlenmesini istemişlerdir.

Davalılar, ihalenin kesinleştiğini, davacıların dava açmakta yararları bulunmadığını bildirerek davanın reddine savunmuşlardır. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Karar süresinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:

Davacılar, tapulu taşınmazlarda kendilerine ait paylar dışındaki paylarını icra takibi sonucunda Cumali’ye ihale edildiğini, ancak ihale ile iktisapta bulunan Cumali’nin başvurusu üzerine tapuya yazılan yazıda davalılar da ihaleye katılmış gibi gösterildiğinden cebri icra konusu payların 3 paydaş adına tescil edildiğini ileri sürerek davalılar üzerindeki payların iptali ile asıl hak sahibi adına tescilini ve el atmanın önlenmesini istemişlerdir. Davalılar, davacıların davada hukuksal yararları bulunmadığını ve esasen davanın reddini gerektiğini savunmuşlardır.

Medeni Kanun’un 705. maddesi gereğince taşınmaz malların mülkiyeti cebri ihale ile iktisap edilebilir. Ancak tescil merasimi tamamlanmadan temliki tasarrufta bulunulamaz. Dava konusu payların icraca davalıların kardeşi olan Cumali’ye ihale edildiği halde, adı geçenin icra memurluğuna verdiği dilekçe üzerine davalılar adına da pay tescili yapıldığı getirtilen icra dosyasından anlaşılmaktadır. Davacıların anılan paylar üzerinde mülkiyet hakları mevcut değilse de taşınmasın paydaşı bulunmaları itibariyle davada hukuksal yararları vardır. Ancak bu davada iptal ve tescil isteği yönünden ihaleden iktisap bulunan Cumali aleyhinde de dava açmaları için mehil verilmesi dava açtıkları takdirde bu dava ile birleştirilmesi çekişmeli taşınmazda paylarına karşılık davacılar elinde bir kısım yer olup olmadığının ve paylarından yararlanmalarına davacılarca engel olunup olunmadığının saptanması zorunludur. Hal böyle olunca davacılara Cumali aleyhinde de dava açmaları için mehil verilmemsi dava açtıkları takdirde bu dava ile birleştirilmesi çekişmeli taşınmazda paylarına karşılık davacılar elinde bir kısım yer bulunup bulunmadığının ve paylarından yararlanmalarının davalılarca engellenip engellenmediğinin araştırılması ve hasıl olacak sonuca göre hüküm kurulması gerekirken yanılgılı değerlendirme ile davalıların cebri ihaleye katılmadığından bahisle davanın reddine karar verilmemsi isabetsizdir. Hükmün belirtilen nedenlerle BOZULMASINA, (Y.1.HD. 29.11.1984 T. 12250 E. 12701 K.)

Nizam TUTUCU
Emlak Danışmanı

Bir Yorum Gönder