1- Taşınmaz malın tarım arazisi niteliğinde kabulü ile olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net geliri üzerinden bilimsel yolla değerinin tespit edilmesi doğrudur.
2- Dava konusu taşınmazın mülkiyeti ihtilaflı olduğunda, ileride belirlenecek hak sahibine ödenmek üzere tespit edilen bedelin bankaya 3’er ay vadeli hesaba yatırılmasına ve dava konusu taşınmazın idare adına tapuya tesciline karar verilmesi gerekir. (3402 sayılı Kadastro Kanunu madde 16) (2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu madde 10, 11, 19)
Taraflar arasındaki kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne dair hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davacı idare vekili yönünden verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik Kamulaştırma Kanunu’nun 19. maddesi uyarınca kamulaştırma bedelinin mahkemece tespiti ve taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.
Davacı idare dava konusu tapuda kayıtlı olmayan taşınmaz malın 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 16. maddesinde sayılan kamu mallarından olmadığını tespit etmiş, taşınmazı zilyetlikle iktisap iddiasında bulunan davalının zilyetliğine gazete ile yapılan ilan tarihinden itibaren 30 gün içinde Hazine tarafından itiraz edilmiştir.
Taşınmaz malın tarım arazisi niteliğinde kabulü ile olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net geliri üzerinden bilimsel yolla değerinin tespit edilmesi doğru olduğu gibi, dava konusu taşınmazın mülkiyeti ihtilaflı olduğundan ileride belirlenecek hak sahibine ödenmek üzere tespit edilen bedelin bankaya 3’er ay vadeli hesaba yatırılmasına ve dava konusu taşınmazın idare adına tapuya tesciline karar verilmesi de doğrudur.
Davacı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmediğinden usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, (Y.5.HD. 30.01.2004 T. 13524 E. 705 K.)
Nizam TUTUCU Emlak Danışmanı
Yorum yazabilmek için oturum açmalısınız.