Taşınmazın Kızılay Derneğine bağışını belgeleyen noter senedi tek yanlı düzenlenmiş olup dernek temsilcisinin bağışı kabul ettiğine ilişkin irade açıklamasını içermemektedir. Taşınmaz tapuda kayıtlı olmadığına göre bağışın kabulü yolundaki irade açıklamasının yazılı belge ile kanıtlanmasına gerek yoktur. Dernek, bağışı sonradan kabul ettiğini her türlü kanıtla kanıtlayabilir. Sonradan kabul, sözleşmenin geçerliliği için yeterlidir. Bağış dernekçe kabul edilinceye kadar bağışlayan bağışlamadan dönebilir. (818 sayılı Borçlar Kanunu madde 234, 239) (6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu madde 295, 293)
Taraflar arasında tapulama tespitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle temyiz isteğinin kanuni süresinde olduğu anlaşıldı, tetkik raporu ve dosyadaki kağıtlar okundu, tetkik hakiminin açıklaması dinlendi, gereği görüşüldü:
Tapulama sırasında 718 parsel sayılı 4675 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, kazandırıcı zaman aşımı zilyetliğine vergi kaydına ve bağışlamaya dayanılarak Kızılay Demeği adına tespit edilmiştir. İtirazı tapulama komisyonunca reddedilen davacı Şaban, satın almaya dayanmış dava açmıştır. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ile davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Tapuda kayıtlı olmayan çekişmeli parselin Pembe ismindeki kişiye miras bırakanından kaldığı uyuşmazlık konusu değildir. Uyuşmazlık, Pembe tarafından Kızılay Demeğine yapılan bağışlama ile ondan sonra yapılan satıştan hangisinin geçerli olduğu yönünde toplanmıştır. Mahkemece satıştan önce Kızılay Demeğine yapılan bağışlamanın geçerli olduğu kabul edilmiş ve o yolda hüküm kurulmuştur. Gerçekten Kızılay Demeğine yapılan bağış akdi koşulları oluşmak suretiyle gerçekleşmiş ise kuşkusuz Pembe’nin mal varlığından bağışlama yoluyla çıkartmış olduğu bir taşınmazı sonradan davacıya satması olanaksızdır. Zira Pembe’nin artık taşınmaz üzerinde tasarrufi işlem yapma olanağı kalmamış olacaktır. Olayda Kızılay Demeğine bağışı belgeleyen, 28.1.1964 günlü noter senedi bir taraflı olarak düzenlenmiş ve Kızılay Derneği temsilcisi bu akde katılmamış ve bağışı kabul ettiğine dair bir irade açıklamasını içermemiştir. Taşınmaz tapuda kayıtlı olmadığına göre, Kızılay Derneğinin bağışı kabulü yolundaki irade açıklamasının yazılı belge ile ispatına gerek bulunmamaktadır. Kızılay Demeği bağışı sonradan kabul ettiğini her türlü delille ispat edebilir. Ve sonradan kabul ise, sözleşmenin geçerliliği için yeterlidir. Ancak Kızılay Derneği tarafından bağış kabul edilinceye kadar Türk Borçlar Kanunu’nun 293. maddesi hükmünce bağışlayan bağışlamadan dönebilir. Bağışlayanın sonradan davacıya taşınmazı satması bağıştan rücu anlamını taşır. O halde mahkemece bağışlamaya ilişkin olan tasarrufun yapılmasından sonra taşınmazın bağışlayan tarafından davacıya sattığı güne kadar Kızılay Demeğinin bağışlamayı kabul edip etmediği, davalı dernek temsilcisinden sorulmalı ve bu konuda izahat alınmalı ve davacının bu savunmaya karşı çıkması halinde davalı derneğe savunması ispat ettirilmeli ve sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece bu yönün gözetilmemesi isabetsiz olup davacının temyiz itirazları bu itibarla yerinde olduğu gibi; mahkemece dava reddedilmiş ve Kızılay Demeği davada haklı çıkmış bulunduğuna göre isabetsiz, dernek temsilcisinin bu yöne ilişkin temyiz itirazı yerindedir.
Her iki tarafın temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, (Y.7.HD. 26.12.1979 T. 11113 E. 13106 K.)
Nizam TUTUCU Emlak Danışmanı
Yorum yazabilmek için oturum açmalısınız.