Tapudaki İşleme Yetkili Olmak – Düzeltme Davası

Tapudaki İşleme Yetkili Olmak - Düzeltme DavasıTescil işlemi sebepli, yani illi bir işlemdir. Bu nedenle, ayrıca iktisaba olanak sağlayan sebebin, kanunen geçerli bir hukuki nedeninin bulunması gerekir. Hal böyle olunca, temlik edenin bu işlemi yapmağa ehliyetinin bulunması gerekir. (Medeni Kanun madde 705)

Bütün ile biçimsel bir değeri olan tescil, mülkiyet hakkının kazanılması için yalnız başına yeterli değildir. Çünkü tescil işlemi sebepli, yani illi bir işlemdir. (Bakınız: Ferit Hakkı Saymen, Türk Eşya Hukuku, 1954 baskı, sh. 194). Bu nedenle, ayrıca iktisaba olanak sağlayan sebebin yasaca geçerli bir hukuk nedeninin bulunması gerekir. Hal böyle olunca temlik edenin, bu işlerini yapmağa ehliyetinin bulunması da gerekir. Özellikle temlik işleminde bulunan kimsenin, medeni haklarını kullanmaya yahut tasarrufa yetkili olmaması halinde, geçerli bir hukuk nedeninin varlığından söz edilemez. Örneğin, temlik işleminde bulunan malikin temsilcisine gereken yetkiyi vermemiş veya yetkisini azil sebebiyle geri almış ise bu durumlarda hukuk nedeninin varlığı ileri sürülemez. İktisap eden kimse, hukuk nedenindeki eksikliği bilmemiş olsa dahi ayni hak yine doğmuş olmaz. Çünkü iyi niyet ancak tapu sicilindeki kaydın doğruluğuna dayandığı durumda var sayılır. Yani iktisap eden kimsenin yanlışının nedeni, tapu siciline dayanmalıdır. Bu esastan hareket edilince, hukuk nedeninin geçerli olduğuna iyi niyetle inanmak, onun geçerliliğini gerektirmez. Çünkü hukuk nedeni tapu sicili dışında kaldığı gibi, sebep üzerindeki yanlışa (hataya) düşmeye yol açan da tapu sicili değildir. Bu açıklamalardan çıkan sonuca göre, hukuki sebebe dayanmayan tescile ilişkin işlemin yolsuzluğu ileri sürülerek yanlış tapu kaydının terkini, dolayısıyla tescile esas alınan sözleşmenin iptali dava edilebilir. (Bakınız: Wieland, Ayni Haklar, Karafakı çevrisi, Adalet Bakanlığı baskısı, sh. 120 ve 923 ila 926 ve Curti et Forrer, Kanunu Medeni Şerhi, Adalet Bakanlığı Yayımı Cilt 2, sh. 653)

Davacının, vekilini azlettiği ve temsil yetkisinden böylece yoksun bulunan vekilin, geçerliliğini kaybetmiş bulunan vekaletnameye dayanarak, davalı ile tapuda işlem yaptığı ve böylece, taşınmazın davalı adına tescil edildiğinde bir uyuşmazlık bulunmamasına ve davalının azli bilmemiş olsa dahi illetten yoksun bulunan tescile dayanarak taşınmaz mala yine malik olamayacağına göre, davacının her zaman tescile esas alman hukuk işleminin lüzum ifade etmediğini (sözleşmenin iptalini) dava etmeğe hakkı vardır. Mahkemece, anılan esaslar göz önünde tutulmaksızın, davalının iyi niyet sahibi olduğundan söz edilerek, isteğin reddedilmiş bulunması, usul ve yasaya aykırıdır. Karar düzeltme isteğinde bulunanın, yukarıda belirtilen yönleri amaç tutan ve yerinde bulunan düzeltme dileği, usulün 440. maddesine uygun olduğundan, kabul olunmalı ve onama kararı usulün 442. maddesi gereğince kaldırılarak, temyiz olunan karar, gösterilen nedenle bozulmalıdır.

Gösterilen nedenlere göre, usulün 440 ve 442. maddeleri hükümleri uyarınca, onama ilamının kaldırılmasına, temyiz olunan kararın BOZULMASINA, (Y.4.HD. 25.12.1973 T. 13769 E. 10165 K.)

Nizam TUTUCU
Emlak Danışmanı

Bir Yorum Gönder