Tapu sicilinin tutulmasından doğan tazminat davası, genel zaman aşımı süresine tabidir. Hazinenin sorumlu tutulabilmesi için, zararın kesin olarak gerçekleşmesi gerekir. Zarar, bu konuda mahkemece karar verilmiş olması ile değil, fiili ödeme gününde doğmuş sayılmalıdır. (Medeni Kanun madde 1007)
Taraflar arasındaki tazminat davası üzerine, yapılan yargılama sonunda, ilamda yazılı nedenlerden dolayı, zaman aşımı yönünden davanın reddine ilişkin hüküm, davacı avukatı tarafından duruşma istekli olarak temyiz edilmesi üzerine, tetkik hakimi tarafından düzenlenen rapor okunduktan sonra, dosya incelendi, gereği konuşuldu:
Davacı vekili; Üsküdar Tavaşı Hasanağa Mahallesinde, 84 parsel nolu taşınmazda bulunan apartmanın, zemin katta, 40/420 arsa paylı, 4 numaralı dairesini, 26.12.1986 tarihinde, dairenin maliki Bahattin aracılığı ile tapuda yapılan işlemle, müvekkilinin satın aldığını, ancak asıl malik Bahattin tarafından, Mustafa aleyhine açılan tapu iptali davasının (satışın, müvekkiline sahte evraklı vekil tarafından yapıldığının tespiti nedeniyle) kabul edilerek, taşınmazın önceki malik Bahattin üzerine tescil edildiğini, Mustafa tarafından müvekkili hakkında, Kadıköy Üçüncü Asliye Hukuk Mahkemesi’ne 1992/991 esas sayı ile açılan dava sonunda, müvekkilinin tazminat ödemeye mahkum edildiğini ve icra takibi üzerine de, adı edilene 290.920.000 lira ödemede bulunduğunu ileri sürerek, (Medeni Kanun’un 917/1. maddesi gereğince sorumlu olduğu iddiasıyla davalı Maliye Hazinesi’nden, 290.920.000 lira zararının, faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini) talep ve dava etmiş; mahkemece davacının hakkında Kadıköy Üçüncü Asliye Hukuk Mahkemesi’ne, 27.11.1992 tarihinde dava açılmakla o tarihte zararını öğrendiği ve son olarak da, o davada hüküm tarihi olan 20.5.1993 tarihinde (açıkça tazminatla mahkum edilmekle de), zararın kapsamını öğrenmiş olduğu, bu tarihten itibaren bir yıllık zaman aşımı süresi dolduktan sonra, 22.7.1994 tarihinde şimdiki davayı açtığı gerekçesiyle, davalı vekilinin zaman aşımı savunması yerinde görülmüş ve dava, zaman aşımı nedeniyle reddedilmiştir.
Uyuşmazlık, tapu sicilinin tutulmasından (Medeni Kanun madde 1007) doğduğu ileri sürülen zarar nedeniyle açılan bu tazminat davasında, zaman aşımı süresinin işlemeye başlayacağı tarihe ilişkindir. Medeni Kanun’un 1007. maddesine dayanan sorumluluktan doğan davada, Borçlar Kanunu’nun 60/1. maddesinde öngörülen, 1 ve 10 yıllık zaman aşımının uygulanacağı tartışmasızdır. Borçlar Kanunu’nun 60/1. maddesi uyarınca, zarar ve ziyan namıyla, nakdi bir meblağ tediyesine müteallik dava, mutazarrır olan tarafın, zarara ve failine ıttılaı tarihinden itibaren bir sene… mürurundan sonra (zaman aşımına uğrar) istima olunamaz. Medeni Kanun’un 1007. maddesi gereğince; Hazine’nin sorumlu olabilmesi, tapu sicilinin tutulmasından zarar doğmuş bulunması, memurun hukuka aykırı eylemi olması, zarar ile eylem arasında illiyet bağı bulunması koşullarına bağlıdır. Zarar doğmadıkça, Hazine’nin sorumluluğundan söz edilemeyeceği açıktır. Bu davanın niteliği itibariyle, zararın kesin olarak gerçekleşmesi gerekir. Bu nedenle, olayda davacı hakkında 27.11.1992 tarihinde (yukarıda açıklanan) davanın açılması, o tarihin zaman aşımının başlangıcı olarak kabulünü gerektiremeyeceği gibi, o davanın hüküm tarihi de zaman aşımı başlangıcına esas alınamaz; çünkü davacının zararı hakkındaki ödetme kararının kesinleşmesinden sonra ve hatta giderek, ödeme tarihinde doğmuştur. Kadıköy, Üçüncü Asliye Hukuk Mahkemesi’nin, 20.5.1993 gün. 911/355 sayılı ödetme kararının, 10.2.1994 tarihinde kesinleştiği, şimdiki (Hazineye rücu niteliği taşıyan) davanın ise, bir yıllık zaman aşımı süresi geçmeden, 22.7.1994 gününde açılmış olması ve olayda Borçlar Kanunu madde 60/1 ‘de öngörülen on yıllık tali zaman aşımı süresinin de geçirilmemiş bulunması karşısında, davalının zaman aşımı savunmasının reddi gerekirken, yazılı olduğu şekilde davanın zaman aşımı nedeniyle reddedilmiş olması, bozmayı gerektirmiştir. BOZULMASINA, (Y.4.HD. 28.03.1995 T. 1204 E. 2603 K.)
Nizam TUTUCU Emlak Danışmanı
Yorum yazabilmek için oturum açmalısınız.