Tapu İptali ve Tescili İstemi – Bağıştan Vazgeçme Davası

Tapu İptali ve Tescili İstemi - Bağıştan Vazgeçme DavasıDavacı tarafından, davalı aleyhine açılan davada, mahkemece verilen karar süresinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.

Davacı; oğlu olan davalıya dava konusu 259 ve 2331 parsel sayılı taşınmazlarını bağışlandığını, ancak davalının rızası dışında iki adet ineğini sattığını ve parasını da vermediğini, haberi olmaksızın ev eşyalarını alarak evini boşalttığını ve taşındığını, ağır hakaret ve tehditlerde bulunduğunu, evlatlık vazifelerini yerine getirmediğini belirterek, bağıştan rücu hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescili istemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.

Dava Borçlar Kanununun 244/2 maddesine dayalı tapu iptali ve tescili isteğine ilişkindir. Borçlar Kanununun 244/2 maddesi (6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu madde 295) “bağışlamadan yararlanan kişi, bağışlayana veya ailesine karşı kanunen yükümlü olduğu görevleri ehemmiyetli surette ihlal eder ise, bağışlayan bağıştan rücu edebilir” hükmünü getirmiştir. Yasa koyucu, aile görevlerinin yerine getirilmemesini başlı başına bir rücu nedeni saymamış, “ehemmiyetli bir surette” riayetsizliği öngörmüş, böylece mirastan ıskat nedenlerini burada da tekrarlamıştır (Medeni Kanun madde 510). O halde 244. maddenin 2. bendi, Medeni Kanunun 510. maddesinin özü ve kapsamı itibariyle bir tekrardan ibarettir.

Bu görüş ilmi içtihatlarla da belirtilmiştir. O halde, bağıştan dönme nedeniyle mirastan ıskat nedenlerinin bir arada incelenmesi zorunluluğu vardır. Hukuk Genel Kurulu’nun 14.5.1976 gün, 1974/1-772 esas, 1976/2065 sayılı kararı da aynı doğrultudadır. Gerçekten basit olaylar rücu nedeni kabul etmek bağıştan yararlanan kişiyi bağışlayanın baskısı altında tutmak sonucunu doğurur. Aksine bir düşünce, yasa koyucunun Borçlar Kanunu‘nun 244 ve Medeni Kanun‘un 510. maddeleri ile takip ettiği amaca aykırı düşer. Bununla da kalmaz, hak duygularını zedeler ve irade serbestisini de büyük ölçüde kısıtlamış olur. Onun için olayların nitelikleri, kapsamını ve özellikle önem dereceleri gözetilerek delillerin değerlendirilmesi gerekir.

Dosya içeriği ve toplanan deliller, yukarıda değinilen ilke ve olgulara göre değerlendirildiğinde: Borçlar Kanunu‘nun 244/2. maddesindeki rücu koşullarının gerçekleştiğinden söz edebilme olanağı yoktur. Davalı oğulun davacı annesine karşı olan görevlerini önemli ölçüde yerine getirmediği kanıtlanmış değildir. Hal böyle olunca davanın reddine karar verilmesi gerekirken, aksine düşüncelerle kabul edilmesi isabetsizdir. Hükmün BOZULMASINA, (Y.1.HD. 17.04.2002 T. 4200 E. 4921 K.)

ÖZET: Basit olayları rücu nedeni kabul etmek, bağıştan yararlanan kişiyi bağışlayanın baskısı altında tutmak sonucunu doğurur. Bu nedenle bağıştan rücu istemiyle açılan bir davada, olayların nitelikleri, kapsamı ve özellikle önem dereceleri gözetilerek delillerin değerlendirilmesi gerekir. (818 sayılı Borçlar Kanunu madde 244/2) (Medeni Kanun madde 510) (6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu madde 295) (YHGK. Kararı – 14.5.1976 tarih ve 1974/1772 E. 1976/2065 K. s.)

Nizam TUTUCU
Emlak Danışmanı

Bir Yorum Gönder