1- Taşınmaz üzerinde ev mütemmim cüz olmakla, arza tabi ise de bundan yararlanmaya kayıt maliki muvafakat etmişse yararlanma hakkı devredilebilir.
2- Ancak kayıt maliki verdiği muvafakati dava açmakla geri almış sayılacağından davanın kabulü gerekir.
Taraflar arasındaki el atmanın önlenmesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Kırklareli Asliye Mahkemesince davanın reddine dair verilen 31.12.1992 gün ve 515-854 sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 16.06.1993 gün ve 5150-7984 sayılı ilamı ile;
… Dava, çaplı taşınmaza el atmanın önlenmesi isteğine ilişkindir. Davalı, sözleşme uyarınca çekişmeli taşınmazdan yararlandığını savunmuştur. Davacı taşınmazın kayden malikidir. Dosyada bulunan noter sözleşmesinden, çekişmeli parsel üzerindeki evin enkaz bedeli üzerinden davalı murisince satın alındığı enkazın ona aidiyetinin belirlendiği bunun yanında, taşınmazdan davacının muvafakati ile davalı murisinin yararlandığı anlaşılmaktadır. Bilindiği gibi, arzın mütemmimi (tamamlayıcısı) durumundaki binanın, arzdan ayrı temliki mümkün değildir. Ne var ki, mütemmimden yararlanma hakkının devrine engel de yoktur. Ne var ki muvafakatin bir süreye bağlı olmaksızın verildiği düşünülmelidir. Bu durumda, kayıt maliki davacının dava açmakla muvafakatini geri aldığı davalının binadan yararlanmasının hukuki dayanağının kalmadığı nazara alınarak davanın kabulüne karar vermek gerekirken yazılı olduğu üzere hüküm tesisi doğru değildir… gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere ve özellikle davalıya çekişmeli taşınmaz üzerinde harap vaziyette bulunan evin enkazı satılmıştır. Enkaza yönelik satış; satın alana, enkazın üzerinde bulunduğu taşınmazın mülkiyeti üzerinde bir ayni hak bahşetmez. Mülkiyet belgesi olan çap ile üzerinde bulunan ana gayrimenkule tabi olması gereken mütemmim edadan doğan kişisel hakkın, karşılaşması halinde ayni hakka üstünlük tanınmak suretiyle çözüme ulaşılacağı da kuşkusuzdur. Bu itibarla mevcut delillerin değerlendirilmesi suretiyle çapa dayalı el atmanın önlenmesi davasının kabulü gerektiğine işaret eden ve Hukuk Genel Kurulunca da aynen benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken önceki kararda direnilmesi doğru değildir. O halde usul ve yasaya uygun bulunmayan direnme kararı bozulmalıdır.
Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı BOZULMASINA, (YHGK. 22.06.1994 T. 1/377 E. 431 K.)
Nizam TUTUCU Emlak Danışmanı
Yorum yazabilmek için oturum açmalısınız.