Taksim Şeklinin Belirlenmesi – Ortaklığın Giderilmesi Davası

Taksim Şeklinin Belirlenmesi - Ortaklığın Giderilmesi Davası1- Ortaklığın giderilmesi davaları çift taraflı davalardandır. Davalı taraf da davacı gibi haklara sahiptir. Davacının satış suretiyle taksim istemesine karşın davalı aynen taksim isteyebilir.

2- Bilirkişinin aynen taksimin mümkün olmadığı raporuna rağmen mahkeme aynen taksimin mümkün olduğunu kabul etmez.

Taraflar arasındaki ortaklığın giderilmesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Kaman Sulh Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen 14.12.1988 gün ve 41-600 sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin 22.3.1989 gün ve 2958-4990 sayılı ilâmıyla:

… Davacı vekili dava dilekçesinde ortaklığın giderilmesi istenen taşınmazın taksimi mümkün olmadığından satış suretiyle ortaklığın giderilmesine karar verilmesini istemiştir. Davalı taşınmazın taksiminin mümkün olduğunu savunmuştur. Mahkeme taşınmazın taksiminin mümkün olduğu ancak davacının taksim hususunda talebi olmadığından davanın reddine karar vermiştir. Ortaklığın giderilmesi davaları çift taraflı davalardan olup, davacının satış istemesi halinde davalının taksim istemesi de mümkündür.

Taşınmazın taksimi mümkün ise davalının talebi gereği taksim kararı da verilebilir. Taşınmazda yapılan keşif sonucu bilirkişi tarafından verilen raporda imar planı uyarınca taşınmazın taksiminin mümkün olmadığı bildirilmiştir. Taksim imar mevzuatına göre yapılır. Bilirkişinin bu mütalaasına rağmen mahkemenin raporunun aksine taşınmazın taksiminin kabil olduğunu kabul etmesi görüşü yerinde değildir. Mahkemece yapılacak iş taksimi mümkün olmadığına göre satış suretiyle ortaklığın giderilmesine karar vermek gerekirken, aksi görüş ve düşünce ile yazılı şekilde red kararı verilmesi usul ve kanuna aykırıdır… gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

Hukuk Genel Kurulunun incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararma uyulmak gerekirken önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.

Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, (YHGK. 22.11.1989 T. 6-467 E. 615 K.)

Nizam TUTUCU
Emlak Danışmanı

Bir Yorum Gönder