Beklemeli Zilyetlik ve Zilyetliğin Def’i – El Atmanın Önlenmesi Davası
1- Taşınmazın bulunduğu çalışma alanında henüz kadastro faaliyeti başlamamış olsa dahi, kadastro bölgesinde kadastro çalışmaları başlamış ise zilyet, zilyetliğini def’i olarak kendisine karşı açılmış el atmanın önlenmesi davasında ileri sürülebilir ve iddia (dava) olarak da ileri sürülebilir. 2- Haricen satın alınan taşınmazda zilyet, bayilerinin zilyetliğini kendi zilyetliğine ekleyebilir. (Medeni Kanun madde 447) (3402 sayılı...
Dere Yatağının Tarım Arazisine Çevrilmesi – Tescil Davası
Öncesi dere taşkın sahası içerisinde kalan bir yer ıslah çalışmaları sonunda dere ile bağlantısının kesilmesi ve etkisinden kurtulması halinde imar – ihya ve kazanmayı sağlayan 20 yıllık zilyetlikle kazanılabilir. Islah çalışması DSİ veya başka bir kamu kuruluşunca yapılmış ise 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu 713/3. maddesi uyarınca davanın ilgili kuruluşa yöneltilmesi, savunma ve delillerinin toplanması, ıslah çalışması ile...
Tepe Sınırının Değişmez Sınır Olarak Kabul Edilmesi – İtiraz Davası
Tepe sınırının değişmez sınır olarak kabulü için düz zeminden dik açıya yakın bir eğimle birdenbire yükselmesi ve çekişmeli taşınmazın o yöndeki sınırını tamamen kaplaması ve açık kısım bırakmaması gerekir. (Medeni Kanun madde 719) (3402 sayılı Kadastro Kanunu madde 20, 21, 33) Taraflar arasındaki “tapulama tespitine itiraz” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İslahiye Kadastro Mahkemesi’nce davanın kabulüne dair...
Değişmez Sınır Kabulü – İtiraz Davası
Tepe sınırının değişmez sınır olarak kabulü için düz zeminden dik açıya yakın bir eğimle birdenbire yükselmesi ve çekişmeli taşınmazın o yöndeki sınırını tamamen kaplaması ve açık kısım bırakmaması gerekir. (Medeni Kanun madde 719) (3402 sayılı Kadastro Kanunu madde 20, 21, 33) Taraflar arasındaki “tapulama tespitine itiraz” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İslahiye Kadastro Mahkemesi’nce davanın kabulüne dair...
Zilyetliğin Kaybedilmesi Halleri – Tescil Davası
Zilyetliğe dayalı tescil davasında; davacı, taşınmaz üzerindeki zilyetliğini iradi olarak terk ettiğini duruşma sırasında açıkça beyan ettiğine göre, artık 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesi hükmünden yararlanamayacağı düşünülmeksizin, tescil verilmesi doğru değildir. Mehmet ile Hazine aralarındaki, tapu iptali ve tescil davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair, Mersin İkinci Asliye Hukuk Hakimliğinden verilen...
Yorum yazabilmek için oturum açmalısınız.