Tapu Kaydındaki Sınırın Geçerliliği – Tespit Davası
Ağu11

Tapu Kaydındaki Sınırın Geçerliliği – Tespit Davası

Bir tapu kaydının o taşınmaza ait olduğunu kabullenebilmek için asgari üç sınırının belirgin bulunması, bu konudaki bilirkişi ve tanık beyanlarının açık ve kesin olması, ayrıca getirtilen komşu parsel tutanak ve kayıtları ile de doğrulanması gerekir. Kadastro Kanunu uygulamasında, şayi payın zilyetlikle kazanılması mümkündür. (3402 sayılı Kadastro Kanunu madde 5, 13, 14, 15/2, 20/36) Taraflar arasında kadastro tespitinden doğan dava...

Devamını Oku
Zilyetliğin Defan İleri Sürülmesi – El Atmanın Önlenmesi Davası
Tem31

Zilyetliğin Defan İleri Sürülmesi – El Atmanın Önlenmesi Davası

Kadastro çalışmalarına başlanılan bölgelerde, dava edilen yer tespit görmemiş olsa bile, Kadastro Kanunu’nun mülk edinmede zilyet lehine tanıdığı haklar, bir davaya dayanak tutulabileceği gibi, aleyhine açılan davalarda da zilyet tarafından defan ileri sürülebilir. Kadastro Yasasının en belirgin amaçlarından biri de tapu dışı işlemlerin tasfiyesini sağlamaktır. (3402 sayılı Kadastro Kanunu madde 32) Taraflar arasındaki el...

Devamını Oku
Orman Toprağını Zilyetlikle Elde Etme – Tescil Davası
Tem23

Orman Toprağını Zilyetlikle Elde Etme – Tescil Davası

Orman niteliğini kaybetmiş yerler orman sayılmasa bile, toprağı orman toprağı sayılır. Orman toprağı sayılan yerler zilyetlikle iktisap olunamaz. Davacılar miras bırakanları tarafından 40 yıl önce imar ve ihya edilen ve o zamandan beri ellerinde bulunan taşınmazın, Medeni Kanun’un 639. maddesi uyarınca tescilini istemişlerdir. Çekişmeli yerde paydaş olan Mehmet ve Halil ile Hazine ve davaya katılan Orman İdaresi, dava konusu...

Devamını Oku
Mera veya Ekilmez Arazinin İmar İhya Edilmesi – Tescil Davası
Tem12

Mera veya Ekilmez Arazinin İmar İhya Edilmesi – Tescil Davası

Öncesi mera olmayan bir yerin Türk Medeni Kanunu’nun 713/1 ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14 ve 17. maddelerindeki olumlu ve olumsuz koşulların gerçekleşmesiyle kazanılması mümkün olabilir. Taşınmazın öncesi itibariyle ekilemez arazi niteliğiyle tespit dışı bırakılan ve mera olmayan bir yer olduğu belirlendiğine göre, imar–ihyanın tamamlandığı tarihten mera olarak tahsis ve sınırlandırıldığı tarihe kadar...

Devamını Oku
Bir Yerin Tarıma Elverişli Olup Olmadığının İspatlanması – Tescil Davası
Tem11

Bir Yerin Tarıma Elverişli Olup Olmadığının İspatlanması – Tescil Davası

Önceki davada, davacı taraf olmadığı için o hüküm bu dava yönünden kesin hüküm oluşturmaz ise de taşınmazın 30.6.1983 tarihinde verilen kararla devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden bulunduğu tespit edilmiş ve bu tespit görülmekte olan dava yönünden güçlü delil oluşturmuştur. Bu güçlü delilin aksi, aynı güçte başka bir delille kanıtlanabilir. Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama...

Devamını Oku