Kaplıca, Şifalı Su gibi Yerlerin Tescili – Tescil Davası
İçmeye ve yıkanmaya mahsus, şifalı sıcak ve soğuk maden suları, Vilayet Özel İdarelerine aittir. (2709 sayılı Anayasa madde 130) (927 sayılı Sıcak ve Soğuk Maden Sularının İstismarı ile Kaplıcalar Tesisatı Hakkında Kanun, madde 5) Taraflar arasındaki tespite itiraz davası üzerine, yapılan yargılama sonunda davanın reddine ilişkin verilen hüküm, davacı Hazine tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi; gereği düşünüldü:...
Tespit Dışı Bırakılan Yerlerin Edinimi – Tescil Davası
1- Tespit dışı bırakılan bir yer hakkında kadastro tutanağı düzenlenmemekle beraber bu işlem bir kadastro işlemidir. 2- Tespit dışı bırakılan taşınmaz için 3402 sayılı Kadastro Kanunu 7/4. (766 sayılı Tapulama Kannu’nun 2.) maddeleri uyarınca işlem yaptırılmamışsa tespit dışı bırakma işlemi kesinleşir. 3- Tespit dışı kalmış taşlık ve çalılık yerler Medeni Kanun 713/1, 3402 sayılı Kadastro Kanunu 14 ve 17. madde hükümlerine göre...
Yasal Olarak Zilyetliğin Devri – El Atmanın Önlenmesi Davası
Taşınmazın başkası tarafından satışına açık veya zımni onamı bulunmayan kişiye ait zilyetliğin, satın alan kişiye geçmesine yasal olanak yoktur. Taraflar arasındaki el atmanın önlenmesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, (Balya Asliye Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen 17.11.1983 gün ve 148-148 sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay Sekizinci Hukuk Dairesi’nin...
Kamulaştırma Anında Zilyetliğin Olduğunun İspatlanması – Tescil Davası
Zilyetliğin tespiti davasında Medeni Kanun’un 713/1, 3, 4 ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesindeki koşulların kamulaştırma anında oluştuğunun ispatı gerekir. Taraflar arasındaki zilyetliğin tespiti davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Tosya Asliye Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne dair belirlenen 28.12.1990 gün ve 116/297 sayılı kararın incelenmesi, davalılardan Hazine temsilcisi tarafından istenilmesi...
Çekişmeli Taşınmaz Alımı ve Zaman Aşımı – Zilyetlik Davası
1- Bir davanın hak kazandırıcı zaman aşımını kesebilmesi için, gerçek hak sahibi tarafından hak kazandırıcı zaman aşımı zilyedine karşı açılmış olması zorunludur. 2- Açılan davanın zaman aşımını kesebilmesi için olumlu sonuçlanmış olması gerekir. Açılmamış sayılmasına karar verilen bir davanın zaman aşımını kestiğinden bahsedilemez. (Medeni Kanun madde 713, 976) Taraflar arasında kadastro tespitinden doğan dava sonucunda verilen...
Yorum yazabilmek için oturum açmalısınız.