Mirasçıların Geçersiz Satış Vaadi Sözleşmesi – Tescil Davası
Miras bırakan, sağlığında kişisel hakka dayanarak çekişmeli taşınmazın mülkiyetinin devrini isteyemeyeceğine göre mirasçılar da isteyemezler. Davacıların çekişmeli taşınmazı temellük hakları olmadığından, bu taşınmaza ilişkin satış vaadi sözleşmesi de geçersizdir. Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 7.7.1983 gününde verilen dilekçe ile kişise hakka dayanarak 2158 ada 22 parsel sayılı taşınmazın tescili ve hazinenin...
Şartlı Yapılan Bağışın Geri İstenmesi – Tescil Davası
Tapu istem belgesinin ve resmi sözleşmenin incelenmesinden bağışın bedelsiz olarak, kayıtsız ve şartsız biçimde yapıldığı, resmi sözleşmede bağışın koşullu yapıldığını gösteren bir başka belge, ya da belgelere değinilmediği, atıfta bulunulmadığı, esasen okul yapımı için bağışlandığı iddia edilen çekişmeli taşınmazın sağlık ocağı inşaatına ayrılmak suretiyle yine kamu hizmetine yönelik olarak kullanıldığı anlaşıldığına göre bağışlama...
Trampanın Karşılıksız Olması Sebebiyle İptali – Tescil Davası
Bir kimsenin kendisine ait olmaysan şeyi, kendisininmiş gibi göstererek satması veya trampa etmesi Borçlar Kanunu’nun 28 (6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu madde 36) maddesindeki hileyi oluşturur ve hile çerçevesinde inceleme yapılıp sonucuna göre karar verilmek gerekir. Trampanın söz konusu edildiği hallerde Borçlar Kanunu’nun 233. maddesinin de göz önünde tutulması gerekir. Davacı, dava konusu 611 ada 85 parsel sayılı...
Paylı Mülkiyette Kiraya Verme – El Atmanın Önlenmesi Davası
1- Paylı mülkiyette taşınmazın kiraya verilmesi önemli işlerdendir. Sözleşmenin pay ve paydaş çoğunluğu ile yapılmış olması gerekir. (Türk Medeni Kanunu madde 691) 2- Sözleşmeye karşı çıkan paydaş, payına isabet edecek paranın kendisine verilmesini isteyebilir. (Medeni Kanun madde 691) (Borçlar Kanunu madde 83/2) M.Y. ile Y.Y ve Turkcell İletişim Hizmetleri A.Ş. aralarındaki el atmanın önlenmesi ve ecrimisil davasının kısmen kabulüne...
Problemli Tescilde Objektif ve Sübjektif Unsurlar – Tescil Davası
1- Hatanın objektif iyi niyet kuralları uyarınca sözleşmenin iptalini haklı gösterecek önemde bulunması objektif unsurunu oluşturur. 2- Hataya düşmeseydi sözleşmeyi yapmayacak olan kişinin durumu da sübjektif unsuru oluşturur. 3- Olayda sözleşmenin iptalini zorunlu kılacak şekilde esaslı bir hataya düşülüp düşülmediğinin açıklığa kavuşturulması ve sonucu doğrultusunda hüküm kurulması gerekir. (818 sayılı Borçlar Kanunu madde 24, 25)...
Yorum yazabilmek için oturum açmalısınız.