Borcun Teminatı Olarak Taşınmazın Devri – Tescil Davası
1- Dava konusu taşınmazın, davalıya temlikinin kendisinden alınan borca karşılık (ve bunun faiz ile birlikte) tamamen ödenmesi halinde davacıya geri verilmesi koşulu ile yapıldığı ve bunun bir inançlı işlem olduğu açıktır. 2- Borç ödendikten sonra iade edinmek üzere taşınmaz temlikini öngören sözleşmeler de özde bir inanç sözleşmesi olarak nitelendirilebilir. 5.2.1947 gün 20/6 sayılı Yargıtay İnançları Birleştirme Kararında inanç...
Devre Mülkün Bakiyesinin Tamamı Ödenmeden Tescil İstenmesi – Tescil Davası
Satış vaadi sözleşmesinde devre mülk bedeli olarak belirlenen paranın tamamı ödenmedikçe, satış vaadi sözleşmesine dayanılarak tescil istemi kabul edilemez. Kalan bedelin ödenmesi için mehil ve imkan verilmeli, yatırıldıktan sonra karar verilmelidir. Taraflar arasındaki kişisel hakka dayalı tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Bodrum Asliye Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 6.9.1991 gün ve 1990/216 Esas,...
Satış Vaadi Sözleşmesine Dayanarak Tescil İstemek – Tescil Davası
Davacının resmi satış vaadi sözleşmesiyle satın aldığı 10.000 m2’lik taşınmazın yüzölçümünün, daha sonra aynı yere ilişkin olarak yapılan harici sözleşme ile 8.000 m2 ’ye indirildiği, davacının satış vaadi sözleşmesine dayanarak bu 8.000 m2’lik yerin ifrazen, olmadığı takdirde tekabül ettiği hissenin tescilini istediği, ancak 8.000 m2’lik kısmın ifrazının mümkün bulunmadığı anlaşıldığına göre; noter senedi davanın...
Kat Mülkiyeti Kurulurken Arsa Payları için Bedel Ödenmesi – İvaz Davası
1- Arsa paylarının herhangi bir nedenle yanlış gösterilmiş olması gerçek durumu değiştirmeyeceğinden kat mülkiyetinin kuruluşunda bağımsız bölümlere ilişkin arsa payları denkleştirilirken bir ivaz ödenmesi gerekmez. 2- Satın alınan daire fiilen tahsis ve teslim edilmiş ise ivaz ilavesine gerek yoktur. Davalının re’sen satış vaadi sözleşmesine dayanarak davacılara satıp fiilen de tahsis ettiği bağımsız bölümler nedeniyle...
Uygulama İmar Planı Olmayan Yerlerde Satış Vaadi Sözleşmesi – Tescil Davası
Satış vaadi sözleşmesine dayalı tescil davasında, çekişmeli taşınmazın imar planı kapsamında kaldığı, planda iskan, dere, park ve oyun alanı olarak yer almakla birlikte, henüz uygulama imar planının gerçekleşmediği, taşınmazın kadastro parseli niteliğini koruduğu anlaşıldığına göre, şu an için olayda 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 18. maddesinin uygulama alanı yoktur. Davacı tarafından, davalı aleyhine 12.6.1997 gününde verilen...
Yorum yazabilmek için oturum açmalısınız.