Başkasının Arazisine İzinle Yapılan Bina – Tescil Davası
ÖZET: Taşınmaz sahibinin oluru ile bir taşınmazın bir bölümüne iyi niyetle bina ve muhtesat yapılması ve bu yapıların değerinin zemin değerinden fazla olduğunun anlaşılması durumunda, çekişmeli bu yerin yapı sahibi adına temlikine karar verilmesi gerekir. (Medeni Kanun madde 724) DAVA: Davacı H.H. vekili tarafından davalı S. Aleyhine 20.1.1987 gününde verilen dilekçe ile temliken tescil istenmesi üzerine, yapılan duruşma sonunda...
Rahatsız Edici Ses – Komşuluk Hukuku Davası
ÖZET: Bir kimse, ticari emtiasını satışa arz edebilmek için reklam aracı olarak musikiden yararlanabilirse de, bu işi yaparken komşuyu rahatsız eden boyutlara varan ifrada (aşırıya kaçma) müsaade edilmemek gerekir. (Medeni Kanun madde 737) Davacı tarafından, davalılar aleyhine 23.8.1991 gününde verilen dilekçe ile bant sesinin men edilmesinin istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda, davanın reddine dair verilen, 15.10.1991 günlü...
İfrazın Mümkün Olup Olmaması – Tapu İptali ve Tescili Davası
ÖZET: İfraz mümkün değilse, objektif şart gerçekleşmez. Bu halde, temliken tescil istenemez. (Medeni Kanun madde 724) Taraflar arasındaki, “tapu iptali ve tescil” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Tokat Asliye Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen, 15.7.1988 gün ve 1982/269–1988/379 sayılı kararın incelenmesi, davalı H.T. vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin,...
Satış Vaadinden Kaynaklanan Önalım Hakkının Kullanılması – Önalım Davası
ÖZET: Paydaşlardan biri, kendi payı için davalıya satış vaadinde bulunmuş, ancak tescile yanaşılmaması nedeniyle davalı, mahkemeden tescil kararı almıştır. Öte yandan, davacı bu paya ilişkin olarak önalım hakkını (şuf’a hakkını) kullanmıştır. Burada hak düşürücü süre, satış vaadi yönünde değil, davalı adına mülkiyet hakkının kesinleştiği günde başlar. (Medeni Kanun madde 732) (818 s. BK. m. 213) Taraflar arasındaki, şuf’a...
Satış Vaadi, Danışıklı Dövüş – İyi Niyet Davası
ÖZET: Dava, muvazaaya (danışıklı dövüş) dayandırılmıştır. Muvazaanın varlığının ispatı halinde, davacı, satış vaadi sözleşmesinden doğan kişisel hakkını yeni malike karşı ileri sürebilir. Kuvvetlendirilmiş şahsi hakka rağmen, adı geçen davalının, Medeni Kanunun 1023. maddesinde öngörüle iyi niyet koşulundan yararlanması ve yasaca korunması mümkün değildir. DAVA: Taraflar arasındaki, “tapu iptali ve tescil” davasından...
Yorum yazabilmek için oturum açmalısınız.