Komşuluk Hukuku Açısından Aile Mahremiyeti – El Atmanın Önlenmesi Davası
Bir kimsenin, kendi mülkiyet alanına bina yapılmasını önleyen yasal bir hüküm yoktur. Kendi mülkiyet alanındaki binaya yaptığı pencerenin komşuluk hukukuna aykırı bir durumu bulunması halinde, davalı aleyhine açılan el atmanın önlenmesi davasının reddi gerekir. Taraflar arasındaki el atmanın önlenmesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Bursa 3. Sulh Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen, 18.11.1992 gün ve 961-1367...
Tapusuz Taşınmazda Şartlı Bağış – El Atmanın Önlenmesi Davası
1- Bağışlayanın ölümü, sözleşmenin hüküm doğurmasının bir şartı olarak kararlaştırılmışsa, bunu manası bağışlayan öldüğünde bağışlanan sağ olmalıdır. 2- Tapusuz taşınmazın bağışı taşınmazın teslimi ile hüküm doğurur. 3- Bağış yapılanlar, bağışlayanın ölümünde sağ iseler, bunların bağış konusu taşınmazı üçüncü kişiye satışları geçerlidir. A. ile Y.Y. ile R.Y. aralarındaki el atmanın önlenmesi davasının kabulüne dair Yeşilova Asliye...
Birden Çok Satış Vaadi – El Atmanın Önlenmesi Davası
Taraflar arasındaki el atmanın önlenmesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Gaziosmanpaşa Asliye 3. Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen 24.12.1998 gün ve 1998/253-1261 sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin 28.6.1999 gün ve 1999//3618-4795 sayılı ilamı ile; (…Dava, satış vaadi sözleşmesi nedeniyle kişisel hakka dayalı el atmanın önlenmesi...
Müşterek Mülkiyetli Arazide Mutabakat Almadan Bina Yapmak – El Atmanın Önlenmesi Davası
Taraflar arasındaki davada; davacı, 1753 ada 13 parsele yapılan binanın kal’i (yıkılması) suretiyle, vaki el atmanın önlenmesini istemiştir. Davalı, mukabil dava olarak nizalı yeri haricen satın aldığını, iyi niyetle ev yaptığını, bu nedenle Medeni Kanun‘un 724. maddesi gereğince adına tescili talebinde bulunmuştur. Davanın reddine, mukabil davanın kabulü ile 249.600 liranın S.’ye ödenerek, 12.11.1979 tarihli krokide...
Kiracının, El Atmanın Önlenmesi Davası Açması
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine, 27.09.1991 gününde verilen dilekçe ile el atmanın önlenmesi istenmesi üzerine, yapılan duruşma sonunda, davanın husumet yönünden reddine dair verilen, 25.09.1992 günlü hükmün, Yargıtay’ca incelenmesi, davacı vekili tarafından istenilmekle; süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek, gereği...
Yorum yazabilmek için oturum açmalısınız.