Değişmez Sınır Kabulü – İtiraz Davası
Tepe sınırının değişmez sınır olarak kabulü için düz zeminden dik açıya yakın bir eğimle birdenbire yükselmesi ve çekişmeli taşınmazın o yöndeki sınırını tamamen kaplaması ve açık kısım bırakmaması gerekir. (Medeni Kanun madde 719) (3402 sayılı Kadastro Kanunu madde 20, 21, 33) Taraflar arasındaki “tapulama tespitine itiraz” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İslahiye Kadastro Mahkemesi’nce davanın kabulüne dair...
Dolaylı Olarak Komşuya Verilen Zarar – El Atmanın Önlenmesi Davası
Davalının, taraf parselleri arasındaki duvarı yükselterek bunun üzerine koyduğu sac çatı kaplamasıyla yağmur sularının davacı taşınmazına akmasına sebep olduğu ve davacının bundan zarar gördüğü iddiasıyla açılan bir zararın giderilmesi suretiyle el atmanın önlenmesi davasında; davacı taşınmazına doğrudan ve eylemli olarak bir el atmanın bulunmadığının anlaşılması halinde, yağmur sularının akması nedeniyle bir zararın meydana gelip...
Kamulaştırma Bedelinin Tespitinde Çelişkili Rapor – Bedel Tespit Davası
Dava konusu taşınmaz ile emsal alınan taşınmaz arasında 48 kat fark olduğuna göre, bu taşınmaz emsal teşkil etmez. Usul ve yasaya uygun olan ikinci bilirkişi raporuna göre hüküm kurulması gerekirken, iki raporun ortalamasının alınması doğru değildir. (2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu madde 10, 11) Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun 10. maddesine dayanan kamulaştırma konusu irtifak...
Doğal Sit Alanı İlan Edilen Yerin Bu Özelliğini Yitirmesi – Tescil Davası
1. derece doğal sit alanı olarak ilan edilen taşınmazın, tescil tarihinden günümüze kadar geçen sürede değişen hangi nedenlerle bu özelliğini yitirdiğine ilişkin bir gerekçeye yer verilmeden, kesinleşen yargı kararının hukuki sonuçlarını ortadan kaldıracak şekilde karar verilemez. Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü: Dava; …...
Baraj Gölü Altında Kalan Taşınmazlar – Tescil Davası
Tapulama tutanağındaki belirleme ve taşınmazların su altında kalmadan önce yapılan keşifteki kazanmaya ilişkin şahadet ve ziraatçi raporu gözardı edilerek, niteliklerinin ve miktarlarının belirlenemediği, kazanıldığının kanıtlanamadığı gerekleriyle dava red edilemez. M.K. ile Hazine aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının reddine dair Baskil Asliye Hukuk Hakimliğinden verilen 11.7.1996 gün ve 465/172 sayılı hükmün Yargıtay’ca...
Yorum yazabilmek için oturum açmalısınız.