Kiracı, Malik Gibi Sorumlu Tutulur mu? – Tazminat Davası
Komşuluk hukuku nedeniyle açılacak davalarda sınırlı ayni hak sahipleri de, bu hakları kullanmaları nedeniyle malik gibi sorumlu tutulur. Ancak, kira, vekillik veya hizmet sözleşmesi ile taşınmazı elinde bulunduran için bu kural geçerli değildir. Taraflar arasında görülen davada; davacı vekili, davalı A.’ya ait olup, diğer davalı C.’nin kiracı sıfatıyla oturduğu taşınmazdan akıtılan pis suların, 202 ada, 12 parsel sayılı...
Bütünleyici Parçayı Kullanma Hakkı – El Atmanın Önlenmesi Davası
Mülkiyet belgesi olan çap ile üzerinde bulunan ana gayrimenkule tabi olması gereken bütünleyici parçadan doğan kişisel hakkın karşılaşması halinde ayni hakka üstünlük tanımak gerekir. (Medeni Kanun madde 684) Taraflar arasındaki el atmanın önlenmesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Kırklareli Asliye Hukuk Mahkemesi’nce davanın reddine dair verilen 31.12.1992 gün ve 515-854 sayılı kararın incelenmesi davacı vekili...
Satış Vaadi Sözleşmesine Şerhin Etkisi – Tescil Davası
Bir gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi şerh edilmediği sürece, vaat konusu taşınmazın tapudan bir üçüncü kişiye temliki halinde sonradan ayni hak iktisap eden bu kişiye karşı ileri sürülemez. Ancak şerh edilmemiş dahi olsa, düzenlenmesinden sonra vaade konu taşınmazın sırf vaat alacaklısını zarara uğratmak amacıyla malikince danışıklı olarak bir başka kişiye tapudan temliki halinde, vaat alacaklısının muvazaa nedeniyle tapunun...
Paylı Mülkiyette Paydaş Kavramı
Paylı gayrimenkulün sahiplerinden biri olup söz konusu gayrimenkulün kendisine isabet eden payın sahibi, ayrıca bu pay üzerinde şahsen sahiplik hakkına eşit bir bağımsızlık ile tasarruf hakkına sahip olan kimseye paydaş denir. Paydaş, gayrimenkulün ortak sahiplerinden biridir ve söz konusu gayrimenkul üzerinde tek başına tasarruf yetkisi yoktur. Ancak gayrimenkul üzerinde idare ve kullanma katılımı yetkisi sağlar. Paydaş, taksimi...
İyi Niyetle Gayrimenkul Ediniminde Tapu Siciline İtimat – Tescil Davası
Tapu sicilinde malik görünen kişinin, gerçek hak sahibi olduğuna inanan veya kendinden beklenen tüm özeni göstermesine rağmen, tapuda yazılı olanın gerçek hak sahibi olmadığını ve tapu sicilinde yolsuzluk bulunduğunu bilmesi imkansız olan kişinin edinimi geçerlidir. (Medeni Kanun madde 2, 1023, 1024) Davacı tarafından, davalı aleyhine açılan iptal ve tescil davasının yapılan yargılamasında, mahkemece davanın reddine dair verilen...
Yorum yazabilmek için oturum açmalısınız.