Tapudaki şerhe rağmen, gayrimenkulü satın alan şahıs, bunu şerhte belirtilen hakla yükümlü olarak satın almış sayılır. Güçlendirilen bu şahsi hak, yeni malike karşı da ileri sürülebilir.
Davacı K.Y. vekili tarafından, davalı Ç.S. aleyhine, 17.7.1986 gününde verilen dilekçe ile, şahsi hakka dayanarak tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine, yapılan muhakeme sonunda; davanın reddine dair verilen, 28.1.1987 günlü hükmün incelenmesi, davacı tarafından istenilmekle, dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek, gereği düşünüldü:
R.Ç., A.Ç. ve M.Ç.’nin 408 parsel sayılı taşınmazdaki kendi ve anneleri F.Ç.’den intikal eden hisselerini davacıya satış vaadine ilişkin ve resen düzenlenen sözleşme; borç doğuran bir akit olması ve yasada öngörülen koşulları taşıması nedeniyle, hukuken geçerlidir. Sözleşme, tapuya şerh edilmiş olmakla, bu sözleşmeden doğan kişisel hak hukuken güçlendirilmiş, üçüncü kişilere karşı ileri sürme olanağı kazandırılmış ve dolayısıyla, üçüncü kişiler de uyarılmıştır. Sonradan davalı Ç.S., 408 parsel sayılı taşınmazın tamamını satın almakla, satışı vaat edilen payların dahil olduğu 2/S paya ilişkin iştirak hali sona ermiş, kişisel hakkını, taşınmazı satın alan Ç.S.’ye karşı ileri sürme olanağına sahiptir ve davalı tapudaki şerhe rağmen taşınmazı satın almakla, şerhin meydana getirdiği sonuçlara katlanmak zorunluluğundadır. Bu itibarla, davanın dinlenme olanağı olduğu, 2/5 pay kapsamındaki satışı vaat edilen payların miktarlarının bulunarak, davacı adına tesciline karar verilmesi gerektiği halde, yazılı olduğu veçhile davanın reddi doğru görülmemiş ve hükmün, bozulması icabetmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün BOZULMASINA, (Y.14.HD. 06.10.1987 T. 4210 E. 7028 K.)
Nizam TUTUCU Emlak Danışmanı
Yorum yazabilmek için oturum açmalısınız.