ÖZET: Sahte vekaletname ile mülkiyetinin devri (nakli) sağlanan taşınmaza ilişkin tapunun iptali için açılacak davada kural olarak, tapu kayıt malikinin yan tutulması (husumet tevcihi) gerekir. Ayrıca noterin yan tutulmasında, yasal zorunluluk yoktur. (1086 s HUMK. m. 38) (6100 s. HMK m. 50,51)
Taraflar arasında görülen, tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece, davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar, yasal süre içerisinde davalılardan Yusuf tarafından temyiz edildiğinden; dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı, davaya konu taşınmazının mülkiyetinin sahte işlemlere başvurulup, sağlanan vekaletnameye dayanılarak, davalı Halil’e aktarıldığını, onun adına yolsuz bir kayıt oluşturulduğu, bu işleme davalılardan noterin de, denetim görevini özenle yerine getirmemek suretiyle (ihmali hareketiyle) katıldığı, ileri sürmüş, tapu iptal ve tescil isteğinde bulunmuştur.
Gerçekten, davada ileri sürülen sahtecilik iddiası, dosya içeriği ve toplanan delillerine kanıtlanmıştır. O nedenle, davanın kabul edilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Ne var ki, değinilen türdeki iptal davalarının, kural olarak; tapu kayıt maliki, yada malikler aleyhine açılması gerekmekte olup, böyle bir davada notere husumet yönelmesinde yasal zorunluluk bulunmamaktadır. Elbette koşullarının oluşması durumunda noterin, gerek kendi yasasına, gerekse genel hükümlere göre, sorumlulukları olabilir.
O halde, yukarıda açıklanan hususlar gözetilerek, noter hakkındaki davanın husumet yönünden reddine karar verilmesi gerekirken onun hakkında da davanın kabul edilmesi doğru değildir. Davalılardan noterin temyiz itirazı yerindedir. Kabulüyle, hükmün belirtilen nedenden BOZULMASINA, (Y.1.HD. 27.04.1989 T. 2783 E. 5244 K.)
Nizam TUTUCU Emlak Danışmanı
Yorum yazabilmek için oturum açmalısınız.