Paylı Mülkiyette Paydaşın Temsil Yetkisi – El Atmanın Önlenmesi Davası

Paylı Mülkiyette Paydaşın Temsil Yetkisi – El Atmanın Önlenmesi Davası1- Paylı taşınmazlarda, paydaşlardan her biri, bölünemeyen ortak menfaatlerin korunmasını diğer paydaşları temsilen sağlayabilir. (Medeni Kanun madde 693/son)

2- Bir paydaşın açtığı el atmanın önlenmesi isteği sonucunda verilecek kararın taşınmazın tamamını kapsar nitelikte kurulması gerekir (YİBK. 26.1.1944 T. 13/24 (TMK m. 693/son). Paya yönelik hüküm kurulması doğru değildir.

Taraflar arasında görülen davada; Davacı, miras bırakanı Rasim’in kayden paydaşı bulunduğu, dava konusu taşınmazlara, davalı Musa’nın hiç hakkı bulunmamasına rağmen burada mevcut ahırı yıkmaya çalışmak suretiyle el attığını bildirip el atmanın önlenmesini istemiştir. Davalı, taşınmazları bir kısım paydaşlardan haricen satın aldığını, bu nedenle kullandığını belirtip, davanın reddini savunmuştur.

Mahkemece davalının, taşınmazda kayden bir hakkı bulunmadığı halde, el attığı sabit olduğu gerekçesiyle davacıların payına el atmasının önlenmesine karar verilmiştir. Karar, davacılar vekili, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla, tetkik hakiminin raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.

Dava, çaplı taşınmaza el atmanın önlenmesi isteğine ilişkindir. Mahkemece, davacıların payına yönelik el atmanın önlenmesine karar verilmiştir.

Dosya içeriği ve toplanan delillerden, çekişmeye konu edilen 19 ve 23 parsel sayılı taşınmazlarda davacıların miras bırakanlarından gelme paylarının bulunduğu, davalının anılan taşınmazlara ayçiçeği ekmek suretiyle kısmen müdahalede bulunduğu, davalının anılan taşınmazlarda kayden hak sahibi olmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, el atma olgusu kabul edilmek suretiyle karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davalıların temyiz itirazları yerinde değildir, reddine.

Ancak, davalının çekişmeli taşınmazlarda kayda dayalı hak sahibi olmadığı paylı mülkiyet üzere olan taşınmazda paydaşların ortaklığa giren hakların korunmasına ilişkin davalarda diğer paydaşları temsil yetkisi bulunduğu ayrıca bu tür mülkiyette paydaşlardan birinin açtığı dava sonucu verilen kararın taşınmazın tamamını kapsar nitelikte kurulması gerekeceği (Yargıtay 21.6.1944 tarih, 1944-13/24 İnançları Birleştirme Kararı, Medeni Yasanın 702/3. maddesi) gözetilmeksizin davalının taşınmazdan mutlak olarak el atmanın önlenmesine karar verilmesi gerekirken, paya yönelik hüküm kurulması doğru değildir. Davacıların temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, (Y.1.HD. 07.07.2003 T. 7490 E. 8223 K.)

Nizam TUTUCU
Emlak Danışmanı

Bir Yorum Gönder