Ölünceye Kadar Bakma Akdi – Kötü Niyet – Mal Kaçırma Davası

Ölünceye Kadar Bakma Akdi - Kötü Niyet - Mal Kaçırma DavasıTaraflar arasında görülen davada 531 sayılı parselinin davalılardan torunu A.’e ölünceye kadar bakma akdi ile devrettiğini ancak akdin koşullarını yerine getirmediği gibi taşınmazı diğer davalı karısı M.’ye sattığını ileri sürerek iptal ve tescil istemiştir. Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.

Mahkemece, davanın kabulüne dair verilen karar, yasal süresinde davalılar tarafından temyiz edilmekle; dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:

Dava konusu 531 parsel sayılı taşınmazın bakıp gözetme karşılığı davacı tarafından torunu davalıya temlik edildiği ve bakım borçlusunun da bu yeri 21.8.1984 tarihinde tapuda satış suretiyle karısına devrettiği hususu kayıtlardan anlaşılmakla tartışmasızdır. Dosya içeriğinden de bakım borçlusunun sözleşmeden doğan yükümlülüğünü yerine getirmediği ve bakım alacaklısının bakılmadığı açıklıkla saptanmıştır. Hemen belirtmek gerekir ki, bakım borçlusunun bakıp gözetme sözleşmesi ile kendisine verilen taşınmaz malı başkasına satış suretiyle devrini engelleyen bir yasa hükmü yoktur. Bakım alacaklısı Borçlar Kanunu’nun 513. Maddesi hükmünce kendi haklarını temin için o taşınmaz üzerinde kanuni ipotek hakkına sahiptir. Ancak taşınmazın başka bir şahsa devredilmesi halinde, bakım alacaklısı yasadan kaynaklanan ipotek hakkını yeni malike karşı da ileri sürebilmek için mülkiyetin naklinden sonra üç ay içerisinde bu hakkının tescil ettirmesi gerekir. Bu husus Medeni Kanun’un 894. maddesi hükmü gereğidir. Olayda çekişmeli taşınmazın bakım borçlusu tarafından karısına temlikinden itibaren üç ay içerisinde bakım alacaklısınca kanuni ipotek hakkında tescili isteğinde bulunulmamışsa da, davalılar bakım borçlusu ile karısının bakım borcunu yerine getirmemekle beraber nizalı taşınmazın bakım alacaklısına geri dönmesini önlemek amacıyla el ve işbirliği içerisinde bulundukları ve kötü niyetli oldukları duraksamaya yer bırakmayacak biçimde anlaşılmaktadır. İyi niyetli mülk edinen kişiler, yasanın koruyuculuğu altında ise de kötü niyetli mülk edinen kişilerin yasaca himayesi düşünülemez. Bu itibarla bakım alacaklısının çekişmeli taşınmazdaki yasadan doğan akdine karşı ayn’a ilişkin sözleşme koşullarının yerine getirilmemesi nedeniyle geri alma hakkının, yeni malik bakım borçlusunun eşine karşı da ileri sürmesine olanak tanınmasının Medeni Kanun’un 2. maddesinde de uygun düşeceği kuşkusuzdur.

Hal böyle olunca, mahkemece yazılı olduğu üzere davanın kabul edilmesinde isabetsizlik yoktur. Temyiz itirazları yerinde değildir, reddiyle hükmün ONANMASINA, (Y.1.HD. 29.05.1986 T. 6769 E. 6392 K.)

Bakım borçlusu, bakıp gözetme sözleşmesi ile kendine verilen taşınmazı başkasına temlik edebilir. Bu durumda, bakım alacaklısı yasal ipotek hakkına sahiptir. Bakım alacaklısı ipotek hakkını kullanmasa dahi yeni malikin kötü niyetli olması durumunda geri alma hakkını bu kişiye karşı ileri sürülebilir. (818 sayılı Borçlar Kanunu madde 513) (6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu madde 613) (Medeni Kanun madde 894-1023)

Nizam TUTUCU
Emlak Danışmanı

Bir Yorum Gönder