Medeni Kanun Madde 2’de “Herkes, haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorundadır. Bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeni korumaz” der. Bu kanun maddesi ile hak sahiplerinin haklarını kullanırken takip etmeleri gereken yolun sınırları çizilmiştir.
Kanun, örf ve adetlerin koyduğu kurallar dışında insanlar arasındaki ilişkileri düzenleyen ve hukuk dışı varolan ahlak, haysiyet, şeref, edep, doğruluk, insanlık gibi esaslara dürüstlük “güven kuralı”, objektif iyi niyet “afaki iyi niyet” denir. İyi niyet kurallarına uygun olarak hareket etme ödevi aslında hukukun bütün alanları için konmuştur. İyi niyet kurallarına aykırılık iddiası, kanun ve esas sözleşmeye aykırılık iddialarını kapsadığı gibi yazılı iyi niyet kuralları usul hukuk alanını da kapsar.
Hakkın kötüye kullanılması yasağı özellikle malikin korumaya layık bir yararı olmadığı durumlarda, mülkiyet hakkının kullanımı konusunda mülkiyetin kapsamını daraltmaktadır. Mesela bir taşınmaz maliki, komşusunun denize olan manzarasını kesmek amacıyla bahçe duvarı üzerine tahta perde çekerse, bu durumu hakkın kötüye kullanılmasıdır.
Mülkiyet hakkının kötüye kullanılması ile aşkın kullanılması birbirinden farklıdır. Mülkiyet hakkının iyi niyetten yoksun bir şekilde kullanılması sonucunda hukuki bir süreç başlatmak istiyorsanız, işin uzmanı bir avukata başvurmanızda fayda vardır. Çünkü Medeni Hukuk müessesi olan bu iki unsurun birbirinden ayrıt edilmesi gerekmektedir.
Mülkiyet Hakkının Kötüye Kullanılmaması Mecburiyeti – 2
Nizam TUTUCU Emlak Danışmanı
Yorum yazabilmek için oturum açmalısınız.