Davacı tarafından davalı aleyhine açılan davada, mahkemece verilen karar süresinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Davacı, dava konusu taşınmazın miras bırakanı tarafından davalıya ölünceye kadar bakma sözleşmesi ile temlik etmiş olmasına karşın; davalının bakım ve gözetim yükümlülüğünü yerine getirmediğini, böylece sözleşmeye aykırı davrandığını ileri sürmüş, iptal ve tescil isteğinde bulunmuştur.
Mahkemece dava; sözleşmeye aykırılık iddiasına hasren (etraflıca) incelenmiş ve sabit görülerek kabulüne karar verilmiştir.
Ne var ki, yargısal uygulamada benimsenmiş ve kararlılık kazanmış ilkeye göre, bakım alacaklısı sağlığında sözleşmeye aykırı davranıldığından bahisle dava açmamış ise; ölümünden sonra mirasçı yada mirasçıların değinilen iddiayı (sözleşmeye aykırı davranıldığını) ileri sürerek iptal ve tescil isteğinde bulunmalarına olanak yoktur.
Hal böyle olunca; davanın reddi gerekirken, yazılı olduğu üzere kabulüne karar verilmesi isabetsizdir. Davalı vekilinin temyiz itirazı yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, (Y.1.HD. 19.11.1998 T. 12648 E. 13158 K.)
ÖZET: Bakım alacaklısı sağlığında sözleşmeye aykırı davranıldığından bahisle dava açmamış ise; ölümünden sonra mirasçı yada mirasçılarının sözü edilen iddiayı ileri sürerek iptal ve tescil isteğinde bulunmalarına olanak yoktur. (818 sayılı Borçlar Kanunu madde 511) (6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu madde 611-617)
Nizam TUTUCU Emlak Danışmanı
Yorum yazabilmek için oturum açmalısınız.