Mirasçılardan Birine Satılan Muvazaalı Taşınmazın Araştırılması – Muvazaa Davası

Mirasçılardan Birine Satılan Muvazaalı Taşınmazın Araştırılması - Muvazaa DavasıMuvazaatemliklerde akit tarihine kadar taşınmazını elden çıkarmayı düşünmeyen bir kimsenin ölümüne birkaç gün kala mirasçılardan birine temlikinde oldukça yüksek bir miktarda peşin para ile satıldığı halde terekede para çıkmamasının üzerinde durulması ve satın alınan satış karşılığı gösterilen parayı ödeme gücüne sahip olup olmadığı, taşınmazın temlik tarihindeki gerçek bedeli ile satış bedeli arasında göze çarpan bir fark bulunup bulunmadığı saptanmalıdır.

Davacı dilekçesinde; murisi H. adına kayıtlı (1/2 hissesi) taşınmazın ölümünden üç gün evvel diğer yarı hisseye sahip kız kardeşi satış gibi göstererek bedelsiz intikal yaptırdığını, tapunun iptalini istemiştir. Davalı resmi memur önünde şuurlu olarak taşınmazı 10.000 liraya satın alıp bedeli de ödendiğine, davanın reddini istemiştir.

Mahkeme davanın reddine karar vermiştir. Bu karar, süresinde davacı tarafından temyiz edilmekle dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Tarafların müşterek miras bırakanı ağır hastadır, hatta iddiaya göre koma halindedir. Tapu sicilinde dava konusu taşınmazın miras bırakana ait olan 1/2 payını 10.000 liraya satıldığından bahisle temlik işlemi yapılmıştır. Satış 22.01.1973 gününde yapılmış, miras bırakan ise 26.01.1973 tarihinde ölmüştür. Satış ile ölüm arasından üç gün geçmiştir.

Memleketimizde halk arasında hukuka aykırı düşen bir eğilim ve sakat görüş hakimdir. Genellikle birçok olaylarda göze çarptığı üzere, mirasçılardan bazılarını miras haklarından kısmen veya tamamen yoksun bırakmak amacıyla ölüme takaddüm eden günlerde miras bırakan taşınmaz mallarının bir kısmını veya tümünü mirasçılardan birine veya birkaçına bağışlamakta, bağışlama arzusu satış işleminin arkasına saklanmaktadır. Çok kez, ortak miras bırakan ile bir kısım mirasçılar arasında yapılan muvazaatemlikler ile taşınmazlar ölümden önce el değiştirmektedir. Olayların değerlendirilmesinde bu durumun gözden uzak tutulması gereklidir. Olayda ve benzeri bulunan hallerde:

1- Ömür boyu taşınmazını elden çıkarmayı düşünmeyen bir kimsenin ölümüne bir kaç gün kala mirasçılardan birine temlik etmesi, satması özellik taşıyan anlamlı bir davranıştır.

2- Satış peşin para ile yapıldığı ve bedel oldukça yüksek bir miktardan ibaret bulunduğu halde vefat edenin terekesinden çok kerre bir kuruş bile çıkmaz.

3- Vefat edenin taşınmazını hangi nedenlerle satmak zorunluluğunda kaldığı araştırılmaz.

4- Satın alınan, satış bedeli olarak gösterilen parayı ödemek gücüne sahip olmadığı incelenmez.

5- Taşınmazın temellük tarihindeki gerçek bedeli ile satış bedeli arasında göze çarpan bir fark mevcut olup olmadığı saptanmaz. Bir fark mevcut ise miras bırakanın bağışlama kastıyla hareket ettiği düşünülmez.

Davada, mahkeme yukarıda açıklanan yönleri kapsayan yeterli bir inceleme yapmadan eksik soruşturmaya dayanarak erken sonuç almak yoluna gittiği ve memleket gerçeklerine ve bu gibi olayların özelliklerini göz önünde tutmadığı için hakimin karara dayanak olan inancının doğru ve isabetli olduğu kabul edilemez. Temyiz itirazı yerindedir. Kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (Y.1.HD. 14.101975 T. 9174 E. 9303 K.)

Nizam TUTUCU
Emlak Danışmanı

Bir Yorum Gönder