Davalı elektrik direği dikip tel geçirerek davacı taşınmazına el atmıştır. Taraflar arasında Medeni Kanun’un 727 ve 744. maddelerinde açıklanan biçimde mecra irtifakı sözleşmesi de bulunmadığına göre el atmanın önlenmesi davasının kabulü gerekir. (Medeni Kanun madde 727, 744)
Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 2.5.2000 gününde verilen dilekçe ile yola ve taşınmaza el atmanın önlenmesi, eski hale getirme istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine dair verilen 25.3.2003 günlü hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
Davacılar, 2816 parsel sayılı taşınmazın maliki olduklarını, davalının bu parselin kuzeydoğusunda yer alan yola elektrik trafosu yaparak yolu kullanılmaz hale getirdiğini, 2816 parsel sayılı taşınmaz üzerinden yüksek gerilimli elektrik teli geçirdiğini, bu şekilde yola ve taşınmazlarına el attığını belirterek, söz konusu el atmanın önlenmesini, yola ve taşınmaza isabet eden inşaat ve elektrik trafosunun tecavüz oranında kafi ile yol ve taşınmazın eski hale getirilmesini ayrıca davalının elektrik teli geçirmek suretiyle taşınmaza el atmasının da önlenmesi ile tellerin kaldırılmasını istemişlerdir. Davalı vekili davanın reddine savunmuştur.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile yola el atmanın önlenmesine, yoldaki trafo ve telin kaldırılmasına, davacılar parselinin üzerinden geçirilen elektrik tellerine yönelik el atmanın önlenmesi ve kal isteminin ise komşuluk hukuku gereğince katlanma yükümlülüğü içinde kabul edildiği gerekçesiyle reddine karar verilmiştir. Hükmü davacılar vekili temyize getirmiştir.
Dosya kapsamına göre davalının elektrik direği dikmek ve davacılar taşınmazı üzerinden elektrik teli geçirmek suretiyle el attığı sabittir. Başkasının taşınmazından mecra geçirmek isteyen kişi, Medeni Kanun hükümlerine göre bu isteğini iki yoldan sağlamak olanağına sahiptir. Bunlardan birincisi Medeni Kanun’un 727. maddesi hükmünden yararlanmak suretiyle o taşınmaz maliki ile anlaşarak “rızai mecra irtifakı tesis edebilme” yoludur; diğeri ise anlaşma olanağının sağlanmaması halinde Medeni Kanun’un 744. maddesinde düzenlenen “zorunlu mecra irtifakı tesisi” için dava yoluna başvurulabilmesi halidir.
Eldeki davada, davalı ile davacılar arasında açıklanan şekilde bir mecra irtifakı sözleşmesinin bulunmadığı ya da yasal yoldan tesis edilmiş bir irtifak hakkının da olmadığı ihtilafsızdır. O halde davacının Medeni Kanun’un 683. maddesinden kaynaklanan mülkiyet hakkına dayanarak açtığı bu davada, davalının davacılar taşınmazından açıktan tel geçirmek suretiyle oluşan el atmasının da önlenmesi ve tellerin kaldırılmasına yönelik istemin de kabulüne karar vermek gerekirken, yazılı gerekçelerle reddine karar verilmesi doğru görülmediğinden, hükmün BOZULMASINA, (Y.14.HD. 16.01.2004 T. 2003/5817 E. 2004/243 K.)
Nizam TUTUCU Emlak Danışmanı
Yorum yazabilmek için oturum açmalısınız.