Davalının komşu imar çapına yaptığı bina, basit ve Medeni Kanun’un 728. maddesi çerçevesinde değerlendirilebilecek nitelikte olup, bu niteliği ile İmar Kanunu‘nun 18. maddesinin uygulanmasına imkan veremez. El atmanın önlenmesi (men’i müdahale) ve eski hale getirme talebinin kabulü isabetlidir. (Medeni Kanun madde 728) ( 3194 sayılı İmar Kanunu madde 18)
Taraflar arasındaki el atmanın önlenmesi ve eski haline getirme davasından dolayı, yapılan yargılama sonunda; Karşıyaka 1. Asliye Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 30.6.1992 gün ve 1992/165 esas, 1992/522 karar sayılı kararın incelenmesi, davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine Yargıtay 1. Hukuk Dairesini 21.1.1993 gün ve 11814-289 ilamı;
… Dava, imar çapına bina yapmak suretiyle vaki el atmanın önlenmesi ve eski haline getirme (kal) isteğine ilişkindir. Davalı, imar uygulamasıyla tecavüz meydana geldiğini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Tarafların dayandıkları tapuların, 2981 sayılı Yasa uyarınca oluştuğu anlaşılmıştır. Hal böyle olunca, davalının binasının imar tarihinden önce yapılıp yapılmadığının araştırılması, 3194 sayılı İmar Kanunu‘nun 18. maddesinin uygulama yerinin bulunup bulunmadığının, bina bedeli yönünden davalı yararına hapis hakkı tanınıp tanınmayacağının göz önünde bulundurulması, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı olduğu üzere hüküm kurulması isabetsizdir… gerekçesiyle bozularak, dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulu’nca incelenerek, direnme karırın süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra, gereği görüşüldü:
Dava, çaplı yere el atmanın önlenmesi ve eski haline getirme istemine ilişkindir. Davacının 9 parsel sayılı imar çapına, davalının basit ve Medeni Kanun’un 728. maddesi çerçevesinde değerlendirilebilecek nitelikte tuvalet, kömürlük ve merdiven yapıp duvar çektiği uzman bilirkişi aracılığıyla yapılan çap uygulaması ile kesin olarak saptanmıştır. Davalı tarafından, davacı taşınmazına yapılan basit nitelikteki bu muhtesatın, 3194 sayılı İmar Kanunu‘nun 18. maddesinin uygulanmasına imkan verecek bir yapı niteliğinde bulunmadığı açıklıkla anlaşılmaktadır. Zira, çekişmeli muhtesatlar, bağımsız olarak yapı biçiminde değerlendirilemeyecekleri gibi, 1 parseldeki davalının eşine ait evin de eklentisi durumunda değildir. Bu durumda, mahkemece olayda, 3194 sayılı İmar Kanunu‘nun 18. maddesinin uygulama yeri bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabul edilmesi doğrudur. O halde, usul ve yasaya uygun bulunan direnme kararı onanmalıdır.
Davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile direnme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle ONANMASINA, (YHGK. 26.01.1994 T 1993/763 E. 1994/7 K.)
Nizam TUTUCU Emlak Danışmanı
Yorum yazabilmek için oturum açmalısınız.