Tarafların menfaati çok çeliştiğinden dolayı depozito konusu, mal sahibi ile kiracı arasında genellikle probleme yol açmaktadır. Çünkü kiracı, nasıl olsa içerde depozitom var, kaldığım süre kadar kira parası ödemeyip depozito ile eşitlemeye çalışıyor. Diğer taraftan daire sahibinin imzalatmış olduğu kira kontratında diyor ki “kiraya mahsup edilemez”. Zaten kiracı fiilen kirasını ödemezse temerrüde düşer. Bu da kanunda tahliye sebebidir.
Kiracının, kira paralarını ödediğini ve evden çıktığını düşünecek olursak, depozitoyu geri alabilmek için daha önceden imzalamış olduğu kira kontratında TL veya döviz cinsinden ödemiş olduğu depozito tutarının belirtilmiş olması gerekiyor. Kira kontratı çift taraflı bir akit olduğundan ve kiracının da imzası bulunduğu için bir ispat belgesi hükmündedir. Bundan dolayı kiracı, açacağı davayı çok rahat kazanabilir. Kiracının açacağı bir icra takibine ev sahibi itiraz ederse %40 icra inkar tazminatı kazanabilir. Ayrıca mal sahibi halen o evi satmamış ise, zaten kendisi o evden çıktığından dolayı kiracıya 89/1 denilen icra emri göndererek kira paralarının kiraya veren kişiye değil de icra dosyasına yatırılmasını sağlayabilir.