Tapu Kayıtları Çatıştığında Hangisi Geçerli Olur? – Tescil Davası
1- Kural olarak tapu kayıtlarının çatışması durumunda önceki tarihli olan ve doğru temele dayanan tapu kaydına değer verilir. Ancak tapu kaydının eski tarihli olması o kayda değer verilmesi için tek başına tercih sebebi olamaz. 2- İlk kayıt malikleri sonradan oluşan kaydın sahteliğinin veya gerçek duruma uygun bulunmadığını kanıtlamakla yükümlüdür. Taraflar arasında kadastro tespitinden doğan, dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca...
Dere Yatağının Tarım Arazisine Çevrilmesi – Tescil Davası
Öncesi dere taşkın sahası içerisinde kalan bir yer ıslah çalışmaları sonunda dere ile bağlantısının kesilmesi ve etkisinden kurtulması halinde imar – ihya ve kazanmayı sağlayan 20 yıllık zilyetlikle kazanılabilir. Islah çalışması DSİ veya başka bir kamu kuruluşunca yapılmış ise 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu 713/3. maddesi uyarınca davanın ilgili kuruluşa yöneltilmesi, savunma ve delillerinin toplanması, ıslah çalışması ile...
Tapu Tescilinin Belediye Encümen Kararına Dayanması – Tescil Davası
1- Ayni haklar tescil ile doğar. Tescil yolu ile mülkiyet hakkının doğumu, haklı ve geçerli bir sebebin bulunması koşuluna bağlıdır. 2- Tescil sebebi Belediyenin gerçekleştirdiği imar parselasyon işlemi değil de, tapu sicilinde yazılan ifraz ve tevhid işlemi sırasında, ifrazın mümkün olup olmadığının belediyeden sorulması sonucu verilen bir cevap ise bu cevap (karar) tescil nedenini oluşturmayacağından idari bir karar sayılmaz....
Hile ile Taşınmazı Üzerine Alma – Tescil Davası
Davalının, davacıyı yaşlılık aylığı bağlatacağına inandırıp kandırarak dava konusu iki parça taşınmazın, tapuda satış göstermek suretiyle kendisine devir ve temlikini sağladığı ve böylece davacıyı hata ve hileye düşürdüğü, davacı tanıklarının birbirini tamamlayan sözleri ile kanıtlanmıştır. Bu durumda davanın kabulü gerekir. (818 s. BK. m. 24, 28) Taraflar arasında görülen davada; davacı, hile ve hata hukuksal nedenine dayanarak,...
Problemli Tescilde Objektif ve Sübjektif Unsurlar – Tescil Davası
1- Hatanın objektif iyi niyet kuralları uyarınca sözleşmenin iptalini haklı gösterecek önemde bulunması objektif unsurunu oluşturur. 2- Hataya düşmeseydi sözleşmeyi yapmayacak olan kişinin durumu da sübjektif unsuru oluşturur. 3- Olayda sözleşmenin iptalini zorunlu kılacak şekilde esaslı bir hataya düşülüp düşülmediğinin açıklığa kavuşturulması ve sonucu doğrultusunda hüküm kurulması gerekir. (818 sayılı Borçlar Kanunu madde 24, 25)...
Denizin Doldurulmasıyla Oluşan Taşınmazın Özel Mülk Yapılması – Tescil Davası
Denizin doldurulması sonucu oluşturulan taşınmaz, özel mülk durumuna getirilemez. (2644 sayılı Tapu Kanunu madde 9) (3194 sayılı İmar Kanunu madde 43) Davacılar vekili tarafından, davalı Hazine aleyhine 16.12.1986 gününde verilen dilekçe ile tescil istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın reddine dair verilen 3.5.1988 günlü hükmün Yargıtay’ca, duruşmalı olarak incelenmesi davacılar Nimet ve arkadaşları vekili tarafından...
Kamulaştırma Öncesi Mülkiyetin Kime Ait Olduğunun Tespiti – Tescil Davası
1- Uyuşmazlık konusu taşınmaz malın kamulaştırılması halinde, kamulaştırma ile edinen, tescilinden önce de ona malik olur. 2- Taşınmazın aynına ilişkin davalarda lehine kamulaştırma yapılan idareye husumet yöneltilemez. 3- Kamulaştırma öncesi mülkiyetin kime ait olduğunun tespiti dava konusu edilebilir. (Medeni Kanun madde 705) (2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu madde 18) Yanlar arasında görülen davada; davacılar, icra ihalesi sonucu...
Yorum yazabilmek için oturum açmalısınız.