Belediyelerin Mülk Satabilmesi, Alabilmesi – İtiraz Davası
1580 sayılı Belediye Yasasının 19/6. (5393 s. Belediye K. 18/e) maddesiyle, belediyelere taşınmaz alım ve satım yetkisi tanınmıştır. Aynı Yasanın 83/2 (5393 K. m. 33/g) ve son maddesine göre Belediyeye ait taşınmazların satışı Belediye Meclisi kararına bağlanmıştır. Belediye Meclisinin toplanamadığı hallerde ise Belediye Meclisi adına, Belediye Encümeni karar verebilir. Bu yasal şekle uyulmadan yapılan satış işlemi geçersiz olup, hukuki sonuç doğurmaz. Resmi işlemlerin aksi, bilirkişi ve tanık beyanlarıyla kanıtlanamaz. Taraflar arasındaki tespite itiraz davası üzerine yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne ilişkin verilen hüküm, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü: 1- Mahkemece, taşınmazın öncesinin Belediye Tüzel Kişiliğinden satın alındığı, 1962 yılından tespit tarihine kadar davacı yararına kazandırıcı zaman aşımı zilyetliği ile mülk edinme koşullarının oluştuğu nedeniyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Ne var ki yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli değildir. Davacı, satın almaya ve kazandırıcı zaman aşımı zilyetliğine dayanmıştır. 1580 sayılı Belediye Yasasının 19/6. (5313 s. K. 18/e) maddesiyle Belediyelere taşınmaz alım ve satım yetkisi tanınmıştır. Aynı Yasanın 83/2 (5313 s. K. 33/g) ve son maddesine göre Belediyeye ait taşınmazların satışı, Belediye Meclisi kararına bağlanmıştır. Belediye Meclisinin toplanamadığı hallerde ise, Belediye Meclisi adına, Belediye encümeni karar verebilir. Bu yasal şekle uyulmadan yapılan satış işlemi geçersiz olup, hukuki sonuç doğurmaz. Resmi işlemlerin aksi, bilirkişi ve tanık beyanlarıyla kanıtlanamaz. Somut olayda, taşınmazın davacının satıcılarına devrine ilişkin resmi belge ve karar bulunmamaktadır. Bu durumda davacı, satın almaya dayanarak taşınmazın adına tescilini isteyemez. 2- Davacı, eklemeli kazandırıcı zaman aşımı zilyetliğine de dayanmıştır. Mahkemece, taşınmazın niteliği yeterince araştırılmadığı gibi yapılan inceleme de eksiktir. O halde, öncesi bir bütün olan parseller birlikte göz önünde bulundurularak, onları dıştan çevreleyen parsellerin tespiti ile tutanak, dayanak ve belgeleri getirilmeli, mahkemece tespit bilirkişileriyle dinlenen yerel bilirkişi ve tanıklar, HYUY.nın 259 (HMK 259) a maddesi uyarınca taşınmaz başında ayrı ayrı dinlenilmeli, taşınmazın niteliği konusunda bilirkişi ve tanıklar ile ziraat mühendisinden gerekçeli bilgi ve rapor alınmalı, taşınmazın öncesinin ne olduğu, ilk zilyedin kim olduğu, kimden kaldığı, zilyetliğin başlangıç günü ve süresi, sürdürülüş biçimi, olaylara dayalı olarak saptanmalı, beyanlar arasında aykırılık doğduğunda giderilmeli, komşu parsel kayıtları ile bilirkişi ve tanık sözlerinin doğruluğu denetlenmelidir. 3- Davacı, yargılama sırasında yürürlüğe giren 2981 sayılı Yasa uyarınca taşınmazın kendisine tahsisini Belediye Başkanlığına verdiği 25.9.1984 tarihli form dilekçe ile talep etmiştir. 2981 sayılı Yasa ve bu Yasanın bazı maddelerinin değiştirilmesi hakkındaki 3290 sayılı Yasa hükümlerine göre, talep sonucunun araştırılması ve böylece tüm deliller...
Devamını oku
Yorum yazabilmek için oturum açmalısınız.