Köy Tüzel Kişiliğinin Satışı – Tescil Davası
Hazineye ait köy boşluğunu, köy tüzel kişiliğinin satış yetkisi yoktur. Yol fazlalıkları, 2644 sayılı Tapu Kanunu’nun 21. maddesi uyarınca köy tüzel kişiliğinin özel mülkü olacağından satılabilir. Taraflar arasındaki tespite itiraz davası üzerine yapılan yargılama sonunda, davanın kabulüne ilişkin verilen hüküm, davalı İ.A.tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü: Kadastro sırasında, 219 ada, 2...
Belediyelerin Mülk Satabilmesi, Alabilmesi – İtiraz Davası
1580 sayılı Belediye Yasasının 19/6. (5393 s. Belediye K. 18/e) maddesiyle, belediyelere taşınmaz alım ve satım yetkisi tanınmıştır. Aynı Yasanın 83/2 (5393 K. m. 33/g) ve son maddesine göre Belediyeye ait taşınmazların satışı Belediye Meclisi kararına bağlanmıştır. Belediye Meclisinin toplanamadığı hallerde ise Belediye Meclisi adına, Belediye Encümeni karar verebilir. Bu yasal şekle uyulmadan yapılan satış işlemi geçersiz olup,...
Köy Heyetinin Taşınmaz Satışında Kaymakamlıkça Onay Zorunluluğu – Tescil Davası
Köy tüzel kişiliğince köyde oturan ve taşınmaza ihtiyacı olanlara satılabilecek taşınmazların 442 sayılı Köy Kanunu’nun 44. maddesi uyarınca belirlenmesi, satılabilecek taşınmazlar için köy ihtiyar meclisince verilecek satış kararının Kaymakamlıkça onaylanıp onaylanmayacağı, satışa konu taşınmaz dışında kalan bölüm üzerinde davacının Medeni Kanun madde 713, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 13/B-c, 14. maddelerinde öngörülen...
Satış Sözleşmesinde Eksik Yüzölçümü Beyanı – İptal Davası
Satım konusu tapusuz taşınmazın noksanlıkla ilgili davada Borçlar Kanunu’nun 215. maddesi uygulanamaz. (6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu madde 244) (818 sayılı Borçlar Kanunu madde 215) Taraflar arasındaki iptal davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Marmaris Asliye Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen 19.7.1979 gün ve 43-77 sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine Yargıtay 13....
Satıştan Dönme ve Bedel İadesi – Alacak Davası
Satıştan dönüldüğünde alıcı kendisine teslim edilen taşınmazın zilyetliğini iade etmedikçe ödediği bedelin iadesini isteyemeyeceği gibi satış bedeli için de faiz isteyemez. Ancak somut olayda mahkemece verilen karar ile davacıların taşınmaza vaki el atmanın önlenmesine, taşınmazın satıcıya teslimine karar verildiği ve hükmün bu bölümü de kesinleştiğine göre, davacıların (alıcının) el atmanın önlenmesi kararının kesinleştiği tarihten...
İnşaat Hatalarından Müteahhidin Sorumluluğu – Temyiz Davası
Binalardaki yapım hataları, genel bir inceleme ile anlaşılmayacak ancak zamanla ortaya çıkabilecek türden gizli ayıplardır. Bir binanın ayıplı olmasına dayanılarak açılan davalarda, dava hakkı mülkiyetin devrinden itibaren 5 yıl geçmekle düşer (818 sayılı Borçlar Kanunu madde 215), (6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu madde 244). Dava dilekçesinde, inşaat hatasından doğan aykırılıkların giderilmesi istenilmiştir. Mahkemece, davanın reddi...
Hazineye Ait Yerin Köy İhtiyar Heyeti Tarafından Satılması – Tescil Davası
3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 18. maddesi hükmü gereği Hazineye ait taşınmazları köy tüzel kişiliğinin satış yetkisi yoktur. (442 s. Köy K. m. 44/3) (4753 s. K. m. 64) Taraflar arasındaki tespite itiraz davası üzerine yapılan yargılama sonunda: Davanın reddine ilişkin verilen hüküm davacı Hazine tarafından süresi içinde temyiz edilmekle dosya incelendi, gereği düşünüldü: Kadastro sırasında 1030 parsel sayılı 505 metrekare...
Farklı Tapuya Dayanarak Taşınmazda Hak İddiası – Tescil Davası
Satım sureti ile taşınmazı elinden çıkaran kişi aynı yere ait olduğunu ileri sürerek ve bir başka tapuya dayanarak istekte bulunamaz ve bu talebe değer verilemez. (3402 sayılı Kadastro Kanunu madde 14, 28) Taraflar arasında kadastro tespitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, gereği görüşüldü: Kadastro...
Gayrimenkul Satışında Velayet ve Vesayet Farkı – Tescil Davası
1- Vesayet altındaki bir kimsenin taşınmazının satışında Sulh Hukuk Mahkemesi’nden izin alınması ve satışın Asliye Hukuk Mahkemesine onaylattırılması gerekir. 2- Ancak, Medeni Kanun 419/son uyarınca “kısıtlanan ergin çocuklar kural olarak vesayet altına alınmayıp velayet altında bırakılır” emredici hükmü karşısında annenin vasi tayini kararı velayet altına konulma olarak algılanmalıdır. 3- Medeni Kanun 342/son ve 343 uyarınca...
Trampanın Karşılıksız Olması Sebebiyle İptali – Tescil Davası
Bir kimsenin kendisine ait olmaysan şeyi, kendisininmiş gibi göstererek satması veya trampa etmesi Borçlar Kanunu’nun 28 (6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu madde 36) maddesindeki hileyi oluşturur ve hile çerçevesinde inceleme yapılıp sonucuna göre karar verilmek gerekir. Trampanın söz konusu edildiği hallerde Borçlar Kanunu’nun 233. maddesinin de göz önünde tutulması gerekir. Davacı, dava konusu 611 ada 85 parsel sayılı...
Yorum yazabilmek için oturum açmalısınız.