Alım Hakkının (İştira Hakkı) Kullanılması
Tek taraflı irade açıklaması ile alım hakkı (iştira hakkı) kullanıldığında, taşınmaz sahibi ile alım hakkı sahibi arasında, yapılan alım sözleşmesi hükümlerine göre bir satış ilişkisi meydana gelir. Dolayısıyla taşınmaz sahibi, taşınmazın mülkiyetini alım hakkı sahibine aktarmakla yükümlü olur. Alım hakkı sahibi de taşınmazın bedelini ödemekle yükümlü olur. Eğer taşınmaz sahibi, mülkiyeti devretme borcunu yerine getirmezse, alım hakkı...
Alım Sözleşmesi (İştira Sözleşmesi) Nasıl Olmalı?
Gayrimenkul alım sözleşmesinin eski adıyla iştira sözleşmesinin resmi olarak yapılması gerekir. Kanunda resmi olarak hangi kurumda yapılacağı belirtilmemişse de Noterlik Kanununa göre kanunda belirtilmemiş olan bütün hukuki işlemleri düzenleme görevi noterlere verdiği için, alım sözleşmesi de noterlikte düzenlenmelidir. Bunun yanı sıra alım sözleşmesini tapu memuru da düzenleyebilir. Alım hakkı, sözleşmeye katılmayan bir üçüncü kişi...
Hukuki Açıdan Alım Hakkı
Bir görüşe göre alım hakkı, bir alım satım sözleşmesidir. Ancak bu sözleşme ikincil bir şarta bağlıdır. Bu da alıcının satın alma yapacağına dair irade açıklamasıdır. Şart gerçekleşmeden önce taraflar açısından hak ve borç henüz doğmamıştır. Borçlar Kanunu Madde 170 ve 149 gereğince borç ilişkisini oluştuğu an alıcının irade açıklamasında bulunduğu andır. O andan itibaren satıcı taşınmazı satmakla, alıcı da borcu ödemekle yükümlüdür....
Alım Hakkının Kapsamı
Bir hukuki işlem gereği, bir gayrimenkulü tek taraflı irade açıklamasıyla satın alabilme hakkına, iştira hakkı (alım hakkı) denir. Bu hak, satış sözleşmesinin yapılmasını karşı taraftan isteme hakkı değildir, satış sözleşmesini tek taraflı irade açıklamasıyla yapabilme hakkıdır. Alım hakkı (iştira hakkı), satış vaadinden farklı olarak talep hakkı değil, yenilik doğuran bir haktır. Alım hakkı devredilemez fakat malikin isteğiyle...
Mülkiyet Hakkının Kendi İsteğiyle Kısıtlanması
Bir gayrimenkul sahibi, mülkiyet hakkından doğan yetkilerini (özellikle de mülkiyet devir yetkisini bazı kişiler lehine belirli bir oranda), kendi isteği ile sınırlamakta, kısıtlamaktadır. Bu kısıtlamalar da 1- Alım hakkı (iştira hakkı), 2- Geri alım hakkı (vefa hakkı), 3- Sözleşmeden doğan önalım hakkıdır (şuf’a hakkı). Kişisel nitelikte sonuç doğuran bu sözleşmeler, tapuya şerh edildiğinde üçüncü kişilere karşı da etkili...
İyi Niyet Prensibinden Faydalanamayacak Kimseler
Alacakları, borçları ve mal varlıklarının hepsinin mirasçılara geçmesi durumuna külli halefiyet denir. Yolsuz bir tescille hak sahibi olarak gözüken kişi ölse, onun mirasçılarına karşı da tescilin yolsuzluğu ileri sürülebilir. Yani ölen kişi yolsuz bir tescille nasıl muhatap ise mirasçıları da aynı şekilde yolsuz tescil tarafı sayılırlar. Mirasçılar, üçüncü kişi hükmünde olmadığı için iyi niyet iddiasında bulunarak Medeni Kanun Madde...
İyi Niyet ve Kapsamı
Kanun, iyi niyeti tarif etmediği için iyi niyetin gerekli olduğu birçok durumda bunun çerçevesini ve kapsamını belirlemek de doktrine düşmektedir. Medeni Kanun Madde 1023’e göre iyi niyeti şu şekilde tarif etmek mümkündür: “İyi niyet, bir ayni hak edinimine engel olan hukuki bir noksanı, kusursuz olarak bilmemektir.” Üçüncü şahısların tapu kütüğündeki bir yolsuzluğu biliyor veya bilebilecek durumda ise iyi niyet...
Paydaşa Satışın Bildirilmesi – Önalım Davası
Özet: Önalım hakkı olan paydaşa diğer payın satıcı veya alıcılarının yaptıkları satışı noter aracılığıyla bildirmesi gerekir. Bu yükümlülük yerine getirilmediğinden dava süresinde açılmış sayılır. (4721 s. MK. m. 733) Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan önalım davasına dair karar davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, önalım hakkı nedeniyle davalıya...
Komşunun Ağaç Dalları ve Kökleri Sizin Arazinize Taşıyorsa – 3
Taşınmazına ağaç dal ve kökleri geçen kimse, bunları kesme ve alma hakkına sahiptir. Bunları kesmeyip de bunun yerine tazminat isteme hakkı yoktur. Medeni Kanun Madde 740’ta belirtilen şartlar yerine geldiği takdirde, ağaç dal ve köklerini alma hakkı elde eden kişi, bu hakkını kullanmayıp dava açması ve mahkemenin vereceği karara göre hakkını kullanması da mümkündür. Aslında bu yol, davacı açısından en güvenli yoldur. Konuyla...
Komşunun Ağaç Dalları ve Kökleri Sizin Arazinize Taşıyorsa – 2
Ağaç dalları ve köklerini kesme ve alma, istisnai durumlarda kanunun izin verdiği bir hak alma şeklidir. Böyle bir hak kullanılmadan önce zarar şartının gerçekleştiğine, komşuya gerekli uyarı ve süre verildiğine dair ispata yeterli deliller temin edilmeli. Gerekirse tespit talebinde bulunulmalıdır. Aksi halde haksız fiil nedeniyle ağaç sahibine tazminat ödemek zorunda kalabilirsiniz. Kesme ve alma hakkı kullanılmadan önce direkt dava...
Yorum yazabilmek için oturum açmalısınız.