Paylı Mülkiyette Kira Sözleşmesinin Geçerliliği – Temyiz Davası
Müşterek mülkiyete (paylı mülkiyete) tabi taşınmazlara ilişkin kira sözleşmesinin geçerli sayılabilmesi için, pay ve paydaş çoğunluğuna dayanması zorunludur. (818 sayılı Borçlar Kanunu madde 248) (Medeni Kanun madde 690, 691) Davacı tarafından davalı aleyhine açılan davada, mahkemece verilen karar süresinde temyiz edilmekle; dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Davacının 3/4 payına kayden maliki olduğu taşınmazın, diğer 1/4...
Kat Mülkiyeti Kurulurken Arsa Payları için Bedel Ödenmesi – İvaz Davası
1- Arsa paylarının herhangi bir nedenle yanlış gösterilmiş olması gerçek durumu değiştirmeyeceğinden kat mülkiyetinin kuruluşunda bağımsız bölümlere ilişkin arsa payları denkleştirilirken bir ivaz ödenmesi gerekmez. 2- Satın alınan daire fiilen tahsis ve teslim edilmiş ise ivaz ilavesine gerek yoktur. Davalının re’sen satış vaadi sözleşmesine dayanarak davacılara satıp fiilen de tahsis ettiği bağımsız bölümler nedeniyle...
Arazi ile Üzerindeki Yapı Farklı Kişilere Ait Olabilir mi? – Tescil Davası
Bir yer üzerinde yapılan bina ve inşaat, o yerin tamamlayıcı parçası (mütemmim cüz‘ü) sayılır. Hukuki durumu yere tabidir. Kat mülkiyeti veya irtifak hakkına konu olan taşınmazlar dışında sicilde, mülkiyet hakkı doğuracak şekilde taşınmazın üstünün bir başkasına ait olduğunun şerh verilmesi imkansızdır. (Medeni Kanun madde 684) Hikmet ve itiraz davacısı Şaziye ile Hazine ve Işıklar Köyü Muhtarlığı aralarındaki tescil davasının...
Çifte Tapu Oluşması Durumunda Hangisi Geçerli? – Tescil Davası
Hazine tapusu ile davacı tapusu çakışmaktadır. Davacı tapusunu hakkı karar ile almış ve tapunun oluşmasında Devletin görevli kişileri yardımcı olduğundan genel kuralın somut olayda uygulama yeri yoktur. Bu nedenlerle, önceki tarihli tapuya göre değil sonradan oluşturulan tapuya değer verilerek uyuşmazlık çözümleneceğinden Hazine adına yapılan tespitin iptali ile taşınmazın payları oranında tapu malikinin mirasçıları adlarına tapuya...
Birlikte Oturma Durumunda Zilyetliğin Devri – Tescil Davası
Taraflar birlikte oturuyorlarsa hükmen teslim söz konusu olacağından senet metni göz önünde tutulmalıdır. F.A. mirasçıları H. ve Y.Ö. ile Y.Ş. ve müşterekleri aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kabulüne dair Karadeniz-Ereğli 2. Asliye Hukuk Hakimliğinden verilen 13.04.2000 gün ve 59-126 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi bir kısım davalılar vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:...
Taksim Edilen Pay Satışında Önalım Hakkı – Önalım Davası
Önalım hakkına konu olan payın ilişkin olduğu taşınmaz paydaşlarca özel olarak taksim edilip her bir paydaş belirli bir kısmı kullanırken bunlardan biri kendisinin tasarrufundaki yeri ve ona tekabül eden payı bir üçüncü şahsa satarsa, satıcı zamanında o yerde hak iddia etmeyen davacının tapuda pay satışı şeklinde yapılan işlem nedeniyle önalım hakkını kullanması Medeni Kanun’un 2. maddesinde yer alanı objektif iyi niyet kuralı...
Geçit Hakkında Yarar Gözetilmesi – Geçit Hakkı Davası
Geçit hakkı, yarar ve zarar dengesi gözetilerek ve ihtiyacı karşılayacak miktarda tesis edilmelidir. Davacıya ait, lehine geçit hakkı kurulması istenen 29 parsel sayılı taşınmaz, tapuda tarla niteliğinde kayıtlıdır. Bu nedenle nihayet bir tarım aracının geçeceği genişlikte (emsaline göre 2,5-3 m) geçit hakkı tesisi gerekir. (MK. m. 747 671) Taraflar arasındaki, geçit hakkı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Kayseri 3. Sulh...
Hazine Arazisine Yapılan Binanın Yıkım İsteği – El Atmanın Önlenmesi Davası
Tapulu taşınmaza el atmanın önlenmesi ve yapılan binanın yıkılması istemiyle açılan davada, davacının çekişmeli taşınmazda inşa edilen binadan sübjektif yararlanma imkanı bulunmadığı anlaşıldığına göre, yıkım talebinin de kabulüne karar vermek gerekirken, reddine karar verilmiş olması doğru değildir. (Medeni Kanun madde 722/2) (YHGK. 20.3.1996 tarih 1996/1-40 E. 1996/177 K. s.) Davacı tarafından, davalı aleyhine açılan davada,...
Kötü Niyetle, Danışıklı Taşınmaz Edinme – Tescil Davası
Aynı köyde oturup davalı ile ortakçılık yapan davacının, bu yakın ilişki nedeniyle taşınmazı bilerek aldığının kabulü gerekir. Taraflar arasında görülen davada; davacılar, 1265 ada 137 parsel taşınmaza ilişkin davalı Yara Esbah ile aralarında görülmekte olan tapu iptal ve tescil davasını sonuçsuz bırakmak amacıyla danışıklı ve kötü niyetli olarak diğer davalıya temlik edildiğinden bahisle kaydın iptal ve tescilini istemişlerdir....
Tapuda Tescilinde Yanlış Yazılan İsim – Düzeltme Davası
Kadastro tespiti sırasında tapuda yanlış yazılan ismin düzeltilebilecek olması isim düzeltme için genel mahkemelerde dava açılmasına engel değildir (3402 sayılı Kadastro Kanunu madde 41) Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 3.6.2002 gününde verilen dilekçe ile tapuda isim düzeltme istemi üzerine yapılan duruşma sonunda davanın reddine dair verilen 23.6.2004 günlü hükmün Yargıtay’ca incelenmesi, davacı vekili tarafından...
Yorum yazabilmek için oturum açmalısınız.