Doğal Sit Alanı İlan Edilen Yerin Bu Özelliğini Yitirmesi – Tescil Davası
1. derece doğal sit alanı olarak ilan edilen taşınmazın, tescil tarihinden günümüze kadar geçen sürede değişen hangi nedenlerle bu özelliğini yitirdiğine ilişkin bir gerekçeye yer verilmeden, kesinleşen yargı kararının hukuki sonuçlarını ortadan kaldıracak şekilde karar verilemez. Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü: Dava; …...
Orman Sınırlandırması ve Zilyetlik İlişkisi – Tescil Davası
Bir yerin orman sınırlandırması içine alınması halinde, bu sınırlama süresi boyunca zilyetlikle mal edinilmesi olanak dışındadır. Ancak sınırlama dışına çıkarılma gününden başlayarak, bu yolla kazanılabilir nitelikte olur. Öte yandan, sınırlama dışına çıkmama nedeni de bu konuda etkili olabilir. Yanlışlıkla orman sınırına alınıp da sonradan çıkarılmış olan yerler zilyetlikle kazanılabilir. Taraflar arasındaki tescil davasından dolayı...
Baraj Gölü Altında Kalan Taşınmazlar – Tescil Davası
Tapulama tutanağındaki belirleme ve taşınmazların su altında kalmadan önce yapılan keşifteki kazanmaya ilişkin şahadet ve ziraatçi raporu gözardı edilerek, niteliklerinin ve miktarlarının belirlenemediği, kazanıldığının kanıtlanamadığı gerekleriyle dava red edilemez. M.K. ile Hazine aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının reddine dair Baskil Asliye Hukuk Hakimliğinden verilen 11.7.1996 gün ve 465/172 sayılı hükmün Yargıtay’ca...
Orman Vasfının Tespiti – El Atmanın Önlenmesi Davası
Taşınmazın orman vasfında olup olmadığına dair ceza ilamıyla sabit olan maddi olay ve mahkumiyete ilişkin kesinleşmiş ilamın varlığı halinde orman vasfının incelenmesine gerek yoktur. Taraflar arasındaki el atmanın önlenmesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Kavak Asliye Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen 24.10.1977 gün ve 20-249 sayılı kararın incelenmesi davacı tarafından istenilmesi üzerine Yargıtay 1. Hukuk...
Denizden Doldurulan Yerlerin Sahipliği – Tescil Davası
1- 3621 sayılı Kıyı Kanunu’nun 7. maddesine göre doldurma suretiyle elde edilen taşınmazlar Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olup özel mülkiyete konu olamaz. 2- Doldurma yolu ile elde edilen taşınmazın mülkiyeti doğrudan doğruya Belediye tüzel kişiliğine geçmez. 1580 sayılı Belediye Kanunu’nun değişik 159. (5393 s. K. m. 79) ve 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 11. maddesi uyarınca Maliye Bakanlığınca...
Başka Bir Köyün Sınırı İçinde Kalan Mera – Tespit Davası
1 – Meraların aidiyetinin saptanmasında köy sınırnamelerinin uygulanması zorunluluğu yoktur. 2- Meranın müşterek veya taraf köylerden hangisine ait olduğu bilirkişi ve tanık beyanlarıyla belirlenir. 3- 31.5.1965 T. 4/2 s. YİBK.na göre “Tek başına bir köye ait bulunan mera, yaylak ve kışlakların tümünün veya bir parçasının başka bir köyün sınırı içine alınmış olması halinde, sınır değişikliği ikinci köye herhangi bir yararlanma...
Meralar Zilyetlikle Edinilebilecek Yerlerden midir? – Tescil Davası
1- Medeni Kanun’un 713/1. maddesine dayanan tescil isteklerinde diğer koşullar yanında taşınmazın zilyetlikle edinilebilecek yerlerden olması gerekir. 2- Mera olarak tespiti yapılan taşınmazda Kadastro Kanunu’nun 12/3. maddesi hükmü göz önünde tutulur. Taraflar arasındaki tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara 24. Asliye Hukuk Mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen 4.12.1997 gün ve 1994/802...
Dere Yatağının Toprakla Doldurulup İmar-İhya Edilmesi – Tescil Davası
Tarıma elverişli yapıya sahip olmayan taşınmazı, dışarıdan toprak getirerek doldurmak suretiyle yapılan işlem, imar ihya sayılmaz. B.Ç. ile Hazine, Akdeniz Belediye Başkanlığı ve dahili davalı Karacailyas Belediye Başkanlığı aralarındaki tescil davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair Mersin 4. Asliye Hukuk Hakimliğinden verilen 9.3.1999 gün ve 322/121 sayılı hükmün duruşma yapılması suretiyle Yargıtay’ca incelenmesi davacı...
Kadastro İşlemleri Sebebiyle Açılan Davalarda Avukatlık Ücreti – Tescil Davası
1- 25.03.2009 5841/2. md. ile 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12. maddesine eklenen fıkraya göre “Bu hüküm iddia ve taşınmazın niteliğine yahut Devlet veya diğer kamu tüzel kişileri dahil, tarafların sıfatına bakılmaksızın uygulanır. 2- Mülga 20.02,2009 T. 5841/3. md. ile konulan geçici maddeye göre “Kadastro Kanunu’nun 12/3 hükmü Devletin hüküm ve tasarrufu altında olduğu iddiası ile yürürlük tarihinden önce açılmış ve...
Kumundan Faydalanılan Tarla, Kamu Malı mıdır? – Tescil Davası
Kumundan faydalanılan tarlanın, bu nedenle kamu malı olduğu sonucuna varılamaz. Taraflar arasında tapulama tespitinden doğan davadan dolayı verilen hükmün, Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle, temyiz isteğinin kanuni süresinde olduğu anlaşıldı. Tetkik raporu ve dosyadaki belgeler okundu. Tetkik hakiminin açıklaması dinlendi, gereği görüşüldü: Kadastro sırasında, 97 parsel sayılı 5.900 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, malik hanesi...
Yorum yazabilmek için oturum açmalısınız.