Miras Bırakana Karşı Muvazaa Sebebiyle Dava Açılması
Taraflar arasındaki davada; muris N.’nin bir parça tapulu taşınmazını damadı olan davalıya satmış gibi göstererek ferağ verdiğini oysa gerçekte bağışladığını, asıl amacın kendilerinden mal kaçırmak olduğundan muvazaa nedeniyle davalı kaydının iptali ile mirasçılar adına tescilini talep etmiştir. Davalı vekil, zamanaşımı def’inde bulunmuş, davacılar iddiasının doğru olmadığını savunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama...
Sözleşmelerin Yorumlanması – Muvazaalı Sözleşme Davası
Davacı M. vekili tarafından, davalılar aleyhine 13.4.1981 gününde verilen dilekçe ile ferağa icbar suretiyle tescil, davalılar vekili tarafından verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesinin feshi istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; ferağa icbar suretiyle tescil isteğinin kabulüne ve karşılıklı davanın reddine dair verilen 29.12.1981 günlü hükmün Yargıtay’ca duruşmalı olarak incelenmesi davalılar ve karşılıklı davacılar...
Ortaklığın Giderilmesi için Dava Açmama Konusunda Anlaşma
Dava tek parça taşınmaz mal ortaklığının giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkeme satış suretiyle ortaklığın giderilmesine karar vermiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz olunmuştur. Ortaklığın giderilmesi istenilen taşınmaz 66 pafta 22 parseldeki binanın 3. katında bulunan 26 nolu mesken olup, davacı ile davalının müşterek malik oldukları tapu kaydından anlaşılmaktadır. Ancak paydaşların, projeye rağmen bu bağımsız bölümü 2 bölüm...
Tapusuz Taşınmazın Devrinde Muvazaa – El Atmanın Önlenmesi Davası
Taraflar arasındaki el atmanın önlenmesi davasından dolayı yapılan yargılama sonucunda, Tavşanlı Asliye Hukuk Mahkemesince, davanın kabulüne dair verilen 12.3.1986 gün ve 1984/457-1986/141 sayılı kararın incelenmesi, davalı tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 8. Hukuk Dairesi’nin 12.5.19865129-5174 sayılı ilamı: (… Dava konusu taşınmazın, tapuda kayıtlı olduğu ileri sürülmemiştir. Tapuda kayıtlı taşınmazlar hakkında...
Genel Anlamıyla Muvazaa Nedir?
Borçlar Kanunu’nun 19. maddesinde muvazaaya şu şekilde değinilmektedir: “Bir sözleşmenin türünün ve içeriğinin belirlenmesinde ve yorumlanmasında, tarafların yanlışlıkla veya gerçek amaçlarını gizlemek için kullandıkları sözcüklere bakılmaksızın, gerçek ve ortak iradeleri esas alınır. Borçlu, yazılı bir borç tanımasına güvenerek alacağı kazanmış olan üçüncü kişiye karşı, bu işlemin muvazaalı olduğu savunmasında...
Yorum yazabilmek için oturum açmalısınız.