Kat mülkiyetine tabi olan anagayrimenkulde ortaklığın giderilmesi istenemez. Bu hüküm, kamu düzeni ile ilgili olup, doğrudan (resen) göz önüne alınması gereken buyurucu (âmir) bir hükümdür.
Kat mülkiyeti kurulmuş olan bu yapıda, yeniden kat mülkiyeti kurulmak suretiyle de olsa (yeni bağımsız bölümlerin kazanılması) ortaklığın giderilmesine karar verilemez. Ancak; diğer bağımsız bölüm maliklerinin karşı çıkmamaları halinde, Kat Mülkiyeti Kanununun 44. maddesine dayanarak bağımsız bölüm ilavesi suretiyle, paydaşların oybirliği ile alacakları karara dayanarak, tapu dairesince idari bir işlem gerçekleştirilebilir ise de bu uygulama, mahkemenin görevi dışındadır. (634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu madde 7, 10, 44)
Dava dilekçesinde ortaklığın giderilmesi istenilmiştir. Mahkemece, davanın kabulü cihetine gidilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra, dosyadaki bütün kağıt-lar okunup gereği düşünüldü:
Dava dilekçesinde, 15.11.1993 tarihinde kat mülkiyetine geçilmiş olan 22 bağımsız bölümden ibaret anagayrimenkulün üzerine üç kat daha çıkılıp yeni bağımsız bölümler kazanıldığı belirtilerek, bunlar da dahil olmak üzere paydaşlara tahsis edilmek suretiyle paydaşlığın giderilmesi istenmiştir. Mahkemece dava bu şekilde nitelendirilerek, yeni bağımsız bölümlerin kazanıldığı 1., 2. ve 3. katlarda kat mülkiyeti tesis edilmediği belirtilip, daha önce payları verilen bağımsız bölümler paydaşlara tahsis edilmek suretiyle ortaklığın giderilmesine karar verilmiştir.
Kat Mülkiyeti Kanununun 7. maddesinin buyurucu hükümlerine göre, kat mülkiyetine tabi olan gayrimenkulde ortaklığın giderilmesi istenemez. Bu hüküm kamu düzeni ile ilgili olup, mahkemece ve diğer ilgililerce kendiliğinden dikkate alınması gereken buyurucu bir hükümdür. Bu yasa hükmüne rağmen kat mülkiyeti tesis edilmiş olan bu yapıda, yeniden kat mülkiyeti tesis edilmek suretiyle de olsa ortaklığın giderilmesine karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
Diğer bağımsız bölüm maliklerinin karşı çıkmamaları halinde, bu konuda Kat Mülkiyeti Kanunu’nun 44. maddesinin uygulanması söz konusu olup, bu madde kapsamındaki uygulama, paydaşların oybirliği ile alacakları bir karara dayanılarak Tapu Dairesince idari bir işlemle gerçekleştirilebileceği cihetle böyle bir uygulama mahkemenin görevi dışındadır.
Bu durumda ve Kat Mülkiyeti Kanunu’nun 10. maddesinin son fıkrası kapsamı dışında da bulunan (taşınmazda müşterek mülkiyet veya iştirak halinde mülkiyet söz konusu olmayıp esasen kat mülkiyeti kurulmuş olduğu için) uyuşmazlıkla ilgili davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yasaya aykırı olarak ortaklığın giderilmesine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Bu itibarla, yukarıda açıklanan esaslar göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile şimdilik diğer yönleri incelenmeksizin hükmün BOZULMASINA, (Y.18.HD. 13.06.1996 T. 5252 E. 6050 K.)
Nizam TUTUCU
Emlak Danışmanı
Yorum yazabilmek için oturum açmalısınız.