Kamulaştırmasız el atma ile taşınmaz malı yol haline getirilen bir kimsenin açacağı bedel davasında zaman aşımı söz konusu olamaz.
Usulü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin (kamulaştırmasız el atma) devlet veya diğer bir amme hükmi şahsiyeti tarafından gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın gayrimenkulünün bedelinin tahsili hakkında açacağı davanın aleyhine Borçlar Kanunu’nun 66. maddesiyle kabul edilen bir senelik zaman aşımına tabi olup olmadığı hususunda temyiz mahkemesi 3. Hukuk Dairesinin 22.12.1952 tarih ve 13205/8949 sayılı ilamı ile 4. Hukuk Dairesinin 22.05.1952 tarih ve 2401/2669 sayılı ilamı arasındaki içtihat ayrılığının halli istenilmiş olmakla 1221 sayılı kanunun muaddel 8. maddesi gereğince toplanan hukuk umumi heyetinde mesele müzakere edilerek, neticede;
Usulüne tevfikan istimlak edilmeksizin gayrimenkulü devlet veya diğer bir amme hükmi şahsiyeti tarafından yola kalbedilen malikin gayrimenkulü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine men’i müdahale davası mı yoksa bedel davası mı açılabileceği, bedel davası açtığı takdirde de hükmedilecek bedelin gayrimenkulün fiilen yola kalbedildiği tarihteki değeri mi yoksa dava tarihindeki değeri mi olması lazım geldiği hususlarındaki içtihat ihtilaflarının halline mütedair 16.05.1956 tarih ve 1956 E. 6 K. Sayılı tevhidi içtihat kararında da tebarüz ettirildiği veçhile Medeni Kanun’un 643. maddesi gereğince gayrimenkul mülkiyeti ancak sicilin kaydının terkini veya gayrimenkulün tamamıyla ziyai halinde zail olur.
Mezkur maddenin ikinci cümlesi amme menfaati için yapılacak istimlaklerde mülkiyet hakkının ne vakit zeval bulunacağının tayinini hususi kanununa bırakmıştır. Halen mer’i olan İstimlak Kanunlarında da Teşkilatı Esasiye Kanunu’nun 74. maddesi hükmü ile hemahenk olan mülkiyet hakkının usulü dairesinde salahiyetli merciince ittihaz edilecek istimlak kararı ve bundan sonra gayrimenkule takdir olunacak bedelin gayrimenkul malikinin emrine amade kılınması anında zeval bulunacağı kabul edilmiştir.
Böyle gayrimenkulü istimlak edilmeksizin yola kalbedilen malikin mülkiyet hakkı zeval bulunmayıp baki kaldığı cihetle bu hakkına dayanarak her vakit men’i müdahale davası açabileceği gibi bunun yerine mülkiyet hakkının gayrimenkulü yola kalbeden amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık olduğuna göre de mülkiyet hakkına dayanılarak açılacak olan bir davada zaman aşımının bahis mevzuu olamayacağı ve bu itibarla da hadisede Borçlar Kanunu’nun 66. maddesinin tatbik edilemeyeceği neticesine varılmıştır.
Neticede; usulü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın gayrimenkulünün bedelinin tahsili hakkında, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında zaman aşımının mevzubahis olamayacağına ve bu itibarla da hadisede Borçlar Kanunu’nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına 16.05.1956 tarihli ilk toplantıda ittifakla karar verildi. (YİBK. 16.05.1956 T. 1 E. 7 K.)
Nizam TUTUCU Emlak Danışmanı
Yorum yazabilmek için oturum açmalısınız.