Tereke üzerinde mirasçıların iştirak halindeki ortaklığı devam ettiği sürece mirasçıların bağımsız payları ve tasarruf hakları bulunmamaktadır. Miras bırakanın banka hesabının paylaştırılması konusunda birlikte hareket etmeleri, ya da iştirak halindeki mülkiyetin müşterek mülkiyete dönüştürülmesi, ya da miras şirketine temsilci atanması gerekir. (Medeni Kanun madde 644)
Taraflar arasındaki davadan dolayı, (Gaziosmanpaşa İkinci Asliye Hukuk Mankemesi)’nce verilen 30.11.1994 tarih ve 735-973 sayılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla; dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü.
Davacılar vekili; müvekkillerinin miras bırakanın F.’nin öldüğü 19.3.1993 tarihi itibariyle davalı banka şubesi nezdinde üç ay vadeli (80.000.000) lira mevduat hesabı bulunduğunu, bu paranın alınması için yapılan başvurunun davalı banka tarafından yasal olmayan gerekçelerle geri çevrildiğini ileri sürerek, sözü edilen banka hesabındaki banka mevduatının işlemiş ve isleyecek faiziyle birlikte davalıdan alınarak mirasçılık paylan oranında müvekkillerine verilmesini istemiştir.
Davalı vekili; ölen mevduat sahibinin davacılar dışında sekiz mirasçısının daha bulunduğunu, tüm mirasçıların birlikte hareket etmemesi nedeniyle Medeni Kanun’un 630/2. maddesi uyarınca miras ortaklığının devam ettiği, bu durum sürdükçe bağımsız payları olmayan mirasçılara münferiden ödeme yapılmasının mümkün olmadığı, ödemenin yapılabilmesi için tüm mirasçıların ortak hareket etmesi veya hakim kararıyla miras şirketine temsilci atanması veya Medeni Kanun’un 584/a maddesi uyarınca hakim kararıyla yasal mülkiyet rejiminin değiştirilmesi gerektiğini, davacıların bu koşullarda hiçbirine yerine getirmediğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; iddia, savunma ve mübrez belgelere göre parasal bir varlık olarak mevduat hesabının müşterek mülkiyete dönüştürülmesinin mümkün olmadığı, veraset ilamına göre belli olan paylar dahilinde başvuran her mirasçıya ödemenin yapılması gerektiği gerekçe gösterilerek davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki veraset ilamına göre, davalı banka nezdinde mevduat hesabı olan F.’nin davacılar dışında 8 mirasçısı daha bulunmaktadır. Medeni Kanun’un 630. maddesi uyarınca, miras bırakanın ölümü ile miras, mirasçılara geçmekte ve iştirak halinde mülkiyet başlamaktadır. Bu mülkiyet rejiminde ise mirasın bütünü, mirasçıların tamamına ait olmakla; taşınır, taşınmaz, para, esham, tahvilat ve fikri haklar gibi parayla ifade edilen maddi ve gayri maddi tüm varlıklardan oluşan tereke üzerinde iştirak halindeki ortaklık devam ettiği sürece de, mirasçıların bağımsız payları ve tasarruf hakları bulunmamaktadır. Miras ortaklığının sona erdiği iddia edilmediğine göre, miras bırakanın, davalı banka nezdindeki mevduat hesabının paylaştırılması konusunda tüm mirasçıların birlikte hareket etmeleri veya miras ortaklığına temsilci atamaları veya Medeni Kanun’un 584/a maddesi doğrultusunda, iştirak halindeki mülkiyetin müşterek mülkiyet dönüştürülmesi hakkında mahkemeden ilam alınması gerekmektedir. Açıklanan koşullardan hiçbiri gerçekleşmeden bir kısım mirasçıların, tereke unsuru mevduat hesabından yasal mirasçılık paylarını talep etmeleri mesmu olmaz. Davanın reddine karar vermek gerekirken yazılı olduğu biçimde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, (Y.1.HD. 27.03.1995 T. 1248 E. 2596 K.)
Nizam TUTUCU Emlak Danışmanı
Yorum yazabilmek için oturum açmalısınız.