Medeni Kanun’un 684. maddesi gereğince muhtesat, arzın tamamlayıcı parçası olup, taşınmazın malikine aittir. Muhtesatın kütüğün beyanlar hanesinde gösterilebilmesi için taşınmazla muhtesatın başka kimselere ait olması gerekir. Elbirliği halinde mülkiyette hissedarlardan birine ait muhtesat, kütüğün beyanlar hanesinde gösterilemez. (Medeni Kanun madde 684) (3402 sayılı Kadastro Kanunu madde 19/2)
3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 19/2. maddesi gereğince muhtesatın, kütüğün beyanlar hanesinde gösterilebilmesi için taşınmaz ile muhtesatın başka kimselere ait olması gerekir. Muhtesatın maliki olan kişi, iştirak halinde mülkiyet ortaklarından olduğuna göre muhtesat, kütüğün beyanlar hanesinde gösterilemez.
Taraflar arasında kadastro tespitinden doğan, dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteminin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, gereği görüşüldü:
Tapulama sırasında; 112 ada, 5 parsel sayılı, 1922 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz Asliye Hukuk Mahkemesinde dava konusu olduğundan söz edilerek malik hanesi açık bırakılmak suretiyle tespit edilmiştir. Asliye Hukuk Mahkemesinde davacı Zöhre tarafından davalılar aleyhine açılmış olan dava Tapulama Mahkemesine devir edilmiştir. Mahkemece çekişmeli 122 ada, 5 parsel sayılı, 1922 metrekare miktarındaki arsanın Murat mirasçıları, üzerindeki tek katıl ev ve müştemilatının Murat oğlu Selahattin adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı Zöhre tarafından temyiz edilmiştir.
Dava konusu taşınmazın davacıların ortak miras bırakanı Murat’tan kaldığı ve miras bırakanın 1984 yılında öldüğü konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık, mirasçılardan Selahattin tarafından yapıldığı ileri sürülen muhtesatın kütüğün beyanlar hanesinde gösterilmesinin mümkün olup olmadığı konusundadır. Miras bırakan 1984 yılında vefat ettiğine göre terekesi iştirak halinde mülkiyet şeklinde mirasçılarına intikal etmiştir. İştirak halinde mülkiyette mirasçıların belirli payı yoktur. Bir başka anlatımla, mirasçılar birbirlerine karşı “başkası” durumunda değillerdir. Medeni Kanun’un 705. maddesi gereğince kural olarak muhtesat tamamlayıcı parçası olup, taşınmazın malikine aittir. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 19/2. maddesi gereğince muhtesatın kütüğün beyanlar hanesinde gösterilebilmesi için taşınmaz ile muhtesatın başka kimselere ait olması gerekir. Muhtesatın maliki olan kişi iştirak halinde mülkiyetin ortaklarından olduğuna göre muhtesatın kütüğün beyanlar hanesinde gösterilmesine karar verilemez. Kabule göre de; muhtesat konusunda şahsi hak doğurur biçimde gösterme kararı verilmesi gerekirken, infazda tereddütlere neden olacak biçimde tescile karar verilmesi de usul ve yasaya aykırıdır.
Temyiz itirazlarının bu nedenlerle kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (Y.16.HD. 30.09.1994 T. 4462 E. 9148 K.)
Nizam TUTUCU
Emlak Danışmanı
Yorum yazabilmek için oturum açmalısınız.