Hiçbir hukuki sebebe dayanmadan yapılan tescil işlemleri yolsuz tescildir. Nadiren olan böyle durumlar genellikle tapu memurunun hileli hareketi ile meydana gelir. Mesela hak sahibi A iken, isim benzerliğinden faydalanarak B kişisi adına tescil edilmesi gibi. Başka bir örnek verecek olursak, hiçbir borcu olmadığı halde borcu varmış gibi taşınmazı X kişisine ihaleyle verilen, hatta bu durum A şahsına tebliğ edilmeden yapılan tescil işlemi yolsuz bir işlemdir. A şahsı, B şahsına beş parselinden birini sattıysa, tapu sicil memuru da devir esnasında kayıtlara yanlışlıkla veya bilerek daha fazla parseli B adına kaydetmesi yine yolsuz bir işlemdir. Çünkü satışa konu olmayan başka bir parselin devriyle alakalı hukuki bir dayanak yoktur.
Tapusuz bir taşınmazını başkasına devreden kimse, artık o taşınmazla ilgili hakkını kaybetmiştir. İleride tapu verilmesi durumunda devrettiği bu taşınmaza tapu alması, yolsuz bir tescildir. Yine bozulan ve dolayısıyla kesinleşmemiş olan yerel mahkeme kararırın, tapu idaresince kesinleşmiş gibi hareket ederek yeni bir sicil oluşturulması, temel hukuk kuralları karşısında hiçbir etkisi yoktur, hukuken bir değer taşımaz.
Gerekli koşullar oluşmadan yapılan tescil işlemi, Medeni Kanun madde 1024’e göre yolsuz tescil niteliğindedir. Adına yolsuz tescil yapılan kişi ve külli haleflerinin edinimleri geçerli bir hal almaz. Ayrıca böyle bir kayıttan taşınmaz satın alan kişiler Medeni Kanun madde 1023’teki “Tapu kütüğündeki tescile iyi niyetle dayanarak mülkiyet veya bir başka aynî hak kazanan üçüncü kişinin bu kazanımı korunur” hükmünden yararlanamazlar.
Nizam TUTUCU Emlak Danışmanı
Yorum yazabilmek için oturum açmalısınız.