Taraflar arasında görülen davada;
Davacılar, miras bırakanları H.E. adına kayıtlı 17 parsel sayılı taşınmazı davalının haksız şekilde kullandığını ileri sürerek el atmanın önlenmesi ve ecrimisil istemişlerdir.
Davalı, dava konusu taşınmazdaki evi kendisinin yaptırdığı, yine ağaçları da kendisinin diktiğini, 16 yıldır kullandığını, evi 1994 yılında yaptırdığını, o tarihten beri kullandığını, kayıt maliki H.’nin kullanmasına ses çıkarmadığını, kayıt maliki H.’nin ölümü üzerine davacıların eldeki davayı açtıklarını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi Ş.D.İ.’nin raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
KARAR
Dava, çaplı taşınmaza el atmanın önlenmesini ve ecrimisil isteklerine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içerğiğinden ve toplanan delillerden; çekişme konusu 17 parsel sayılı taşınmazın davacıların miras bırakanı H.E. adına kayıtlı olduğu, davalı C.’nin kayıttan kaynaklanan bir hakkının bulunmadığı, haklı ve geçerli bir nedeni olmaksızın taşınmazdaki binayı ve bahçeyi kullanmak suretiyle müdahale ettiği gözetilerek el atmanın önlenmesine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davalının öteki temyiz itirazları yerinde değildir, reddine.
Ancak, bilindiği ve gerek öğretide gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere, ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, taşınmaz maliki olan hak sahibinin kötü niyetli zilyetten isteyebileceği bir bedeldir.
Davalı, çekişme konusu taşınmazı davacı tarafın rızası ile kullandığını, iyi niyetli zilyet olduğunu savunmuştur.
Somut olayda, çekişmeli taşınmaz üzerine davalı C.’nin babası Z.E. tarafından bina yapılması sebebiyle, taşınmaz maliki H. ve binayı yapan Z. arasında görülen 1993/118 esas sayılı dava sonucunda; Z.’nin 17 parsel sayılı taşınmaza el atmasının önlenmesine, binanın en az levazım bedeli karşılığında H. adına temlikine karar verildiği ve 28.4.1997 tarihinde kesinleştiği; öte yandan H.’nin tedbir kararına muhalefet ederek 17 sayılı parseldeki binayı kullandığını ileri sürerek davalı C. hakkında yaptığı şikayetinden vazgeçtiği, davalı C.’nin tedbir kararından muhalefet suçundan, tedbir kararının Z. hakkında verildiği, C. hakkında verilmiş bir tedbir kararı bulunmadığı gerekçesiyle Çamardı Asliye Ceza Mahkemesinin 20.6.1996 günlü, 1995/30 esas, 1996/34 sayılı kararıyla beraatine karar verildiği; 20.6.1996 tarihinden itibaren taşınmazdaki binayı ve bahçesini davanın açıldığı 07.05.2010 tarihine kadar davalının kullandığı, bu süre zarfında davacı tarafın, davalının kullanımına ses çıkarmadığı, dava tarihine kadar da uyarı mahiyetinde bir ihtarda göndermedikleri anlaşılmaktadır.
Bu durumda davalının, dava tarihine kadar taşınmazı davacı tarafın muvafakati ile kullandığı ve dava açılmakla muvafakatin geri alındığı kabul edilmelidir. Öyleyse, davalının ecrimisilden sorumlu tutulmasına olanak yoktur.
Hal böyle olunca, ecrimisil isteğinin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu üzere davalının ecrimisilden sorumlu tutulması doğru değildir. Davalının temyiz itirazları değinilen bu yön itibariyle yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedene hasren oy birliğiyle BOZULMASINA, (Y.1.HD. 14.07.2011 T. 5941 E. 8328 K.)
ÖZET: Ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, taşınma maliki olan hak sahibinin kötü niyetli zilyetten isteyebileceği bir bedeldir. Dava tarihine kadar taşınmazı davacı tarafın muvafakati ile kullandığı ve dava açılmakla muvafakatin geri alındığı kabul edilmelidir.
Nizam TUTUCU Emlak Danışmanı
Yorum yazabilmek için oturum açmalısınız.