Göl yatağı ve bataklık niteliğindeki taşınmazlar tespit sırasında, tespit dışı bırakılmasına karar verilmelidir.
Davacı M.Ü. ile davalı Hazine arasındaki kadastro tespitinde doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı ve dosyadaki belgeler okundu. Gereği düşünüldü.
Kadastro sırasında 155 parsel sayılı 28.650 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olması nedeniyle ham toprak vasfıyla Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı M.Ü., yasal süresi içinde irsen intikal ve kazandırıcı zaman aşımı zilyetliğine dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine ve çekişmeli parselin göl yatağı olarak sınırlandırılmasına karar verilmiş; hüküm, davacı M.Ü. tarafından temyiz edilmiştir.
Çekişmeli taşınmazın uzman ziraatçı ve jeolog bilirkişilerinin verdikleri raporlardan Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan göl yatağı ve bataklık niteliğinde olduğu anlaşıldığından davacının yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, bu nevi yerler 3402 sayılı Yasanın 16/C. maddesi uyarınca sınırlandırmaya tabi olmadığı halde mahkemece sınırlandırılması cihetine gidilmesi isabetsiz ise de, bu yönün düzeltilmesi mümkün olduğundan hükmün 1. bendinde yazılı “sınırlandırılmasına” sözcüğünün çıkarılarak yerine “tespit dışı bırakılmasına” sözleri yazılmak suretiyle hükmün düzeltilerek ONANMASINA, (Y. 16.HD. 27.02.1997 T. 1032 E. 889 K.)
Nizam TUTUCU Emlak Danışmanı
Yorum yazabilmek için oturum açmalısınız.