Taraflar arasında görülen davada; davacı, satış suretiyle davalı adına tesis olunan 2070 ada 137 parsel sayılı apartmanın 4 no’lu dairesine ilişkin kaydın muvazaa nedeniyle iptalini, eski malik adına tescilini istemiştir.
Davalı, muvazaanın olmadığını, iddianın yazılı belge ile ispat edilmesi lazım geldiğini söylemiştir. Kaydın iptaline, eski malik adına tesciline ilişkin kararın duruşmalı olarak Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekil tarafından istenilmiş olmakla; bilahare dosya incelenerek, gereği görüşülüp düşünüldü:
Dava Borçlar Kanunu’nun 18. maddesinden kaynaklanan muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal ve tescil isteğine ilişkindir. Davalının bayii F., dava konusu taşınmazını satması hususunda M’yi 25.7.1980 tarih, 7556 sayılı vekaletname ile yetkili kılmıştır. Adı geçen vekil de, vekaletnamesindeki yetkiye dayanarak taşınmazı davalıya tapuda satış suretiyle devir ve temlik etmiştir. Davacı Hazine’nin, davalının bayii F.’nin yasal mirasçısı olduğu yanlar arasında uyuşmazlık konusu değildir. Davacı Hazine, davada murisin ardası sıfatıyla ve murise teb’an değil, mirasçı sıfatıyla muvazaa hukuksal nedenine dayanarak davalıya yapılan temlikin gerçek satış olmayıp, örtülü bağış olduğunu ileri sürerek işbu iptal davası açmış olduğuna göre, ayrıca davada davalıya yapılan temlikin mirasçı Hazine’den mal kaçırma amacı ile yapıldığı hususunu ispat etmesi gerekir. Hazine’den bu yöndeki delilleri sorularak tanık gösterildiği takdirde dinlenilmek ve bunun yanı sıra tapuda gösterilen satış değeri ile gerçek değer arasında aşırı bir farkın varlığının mahkemece yerinde keşif yapılmak suretiyle tespit edilmek gerekir. Davacı Hazine’den yukarıda belirtildiği üzere delilleri sorulup, incelemeden ve zabıtça yapılan değer tespiti ile yetinilerek, salt değerler arasındaki farka dayanılarak yazılı olduğu üzere davanın kabulüne karar verilmesi doğru değildir. Davacının temyiz itirazı yerindedir. Hükmün açıklanan nedenlerden BOZULMASINA, (Y.1.HD. 08.11.1983 T. 10515 E. 11845 K.)
ÖZET: Davacı Hazine, davada mirasçı sıfatıyla “muvazaa hukuksal nedeni”ne dayanarak davalıya yapılan temlikin gerçek satış olmayıp, örtülü bağış olduğunu ileri sürerek iptal davası açmış olmasına göre, ayrıca davada davalıya yapılan temlikin mirasçı Hazine’den mal kaçırma amacı ile yapıldığı hususunu kanıtlaması gerekir. (818 sayılı Borçlar Kanunu madde 18) (6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu madde 19)
Nizam TUTUCU Emlak Danışmanı
Yorum yazabilmek için oturum açmalısınız.