Elbirliği ile Mülkiyet ve Paylı Mülkiyetin Bir Arada Olması Durumu – El Atmanın Önlenmesi Davası

Elbirliği ile Mülkiyet ve Paylı Mülkiyetin Bir Arada Olması Durumu - El Atmanın Önlenmesi DavasıBir kısım mirasçı için tereke hem paylı mülkiyet hem de elbirliği ile mülkiyet haline gelmişse, başka bir ifade ile her iki mülkiyet hali aynı taşınmazda oluşmuşsa, o taşınmaz paylı mülkiyet rejimine tabi tutulmalıdır.

Davacılar, kök murisleri Y.’un paydaşı olduğu Mayıs 1309 tarih 69 sayılı tapu kaydına dayanarak el atmanın önlenilmesini istemişlerdir.

Davalılar ise çekişmeli yeri kök muris Y.’un mirasçıları olan davacılardan 15.8.1965 tarihli harici senetle satın aldıklarını, o tarihten beri zilyet olduklarını savunmuşlardır. Mahkemece, tapulu taşınmazın haricen satışının geçersiz olduğundan söz edilerek davanın kabulüne karar verilmiştir. Tapu kaydının ve harici satış senedinin dava konusu yere ait ve uygun olduğu konusunda bir uyuşmazlık yoktur. Davacılar satış senedinin yasa önünde geçersiz sayılacağını ileri sürmekle yetinmişlerdir. Dosya içinde mevcut 1975/38 sayı ve 18.4.1975 günlü veraset ilamından anlaşıldığına göre, davacıların kök murisi Y. ile oğlu H. Medeni Kanun’un yürürlüğe girmesinden önce ölmüş olduğu için terekeleri paylı mülkiyet üzeredir. Bu Y.’un torunu Y. ise 1953 yılında ölmüştür. Davacılardan altısı torun Y.’un çocukları diğer davacılar da kök muris Y.’un oğlu H.’in kızı ve H.’in torunlarıdır. Torun Y.’un ölüm tarihi itibariyle terekesi elbirliği halindedir. Olayda paylı mülkiyet ile elbirliği ile mülkiyet böylece bir araya gelmiş bulunmaktadır. Süreklilik kazanmış yargısal uygulamalara göre her iki mülkiyet halinin aynı taşınmaz üzerinde birleşmesi durumunda o taşınmazın paylı mülkiyet rejimine tabi tutulması gerekir.

Sarıkamış tapulama bölgesidir. Dava 12.4.1977 tarihinde açılmıştır. O halde 766 sayılı Yasanın 32/c maddesinde yazılı koşullar paylarını haricen satan bir kısım davacılar aleyhine oluşup gerçekleşmiş ve onların payları yönünden dayandıkları tapu hukuksal değerini yitirmiştir. Payını satmayan bir kısım davacılar için davanın payları oranında kabul olunması satanlara hasren davanın reddedilmesi zorunludur. Bu yönler düşünülmeden yazılı gerekçelerle taşınmazın tümünden davalıların men edilmesinde isabet yoktur.

Davalıların temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün BOZULMASINA. (Y.1.HD. 13.09.1982 T. 9918 E. 10061 K.)

Nizam TUTUCU
Emlak Danışmanı

Bir Yorum Gönder