Taraflar arasında görülen el atmanın ve muarazanın önlenmesi davası sonunda Yerel Mahkemece verilen karar, davacı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edildiğinden dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Yargıtay Kararı; dava, iştirak halinde mülkiyet (elbirliği ile mülkiyet) üzere olan taşınmazda bir hissedarın diğer hissedar aleyhine açtığı el atmanın önlenmesi isteğine ilişkindir. Bu tür uyuşmazlıklarda müşterek mülkiyet (paylı mülkiyet) hükümlerinin uygulanması süreklilik kazanmış yargısal kararlar gereğidir. Hal böyle olunca mahkemece, olayda izlenmesi gereken yol; her parselin ayrı değerlendirilmesi suretiyle dava konusu taşınmazlarda davacı hissedar elinde miktarına bakılmaksızın çekişmesiz olarak kullandığı bir kısım yer bulunup bulunmadığının kesin olarak, saptanması varsa hissedarın hissedar aleyhine açtığı el atmanın önlenmesi davasının dinlenmesine olanak bulunmadığından davanın reddedilmesi, davacı hissedar elinde hissesi karşılığı kullandığı bir kısım yer bulunmadığının araştırılması ve onların elinde olduğunun tespiti halinde de davacının payından yararlanmasına engel olunduğu cihetle pay oranında el atmanın önlenmesine karar verilmesinden ibarettir. Mahkemece bu esaslar gözetilmeksizin ve toplulaştırmaya tabi tutularak ayrılan kısım dahi nazara alınmadan yazılı olduğu üzere karar verilmesi isabetsizdir. Temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenle BOZULMASINA, (Y.1.HD. 07.11.1988 T. 8520 E. 11636 K.)
ÖZET: Müşterek mülkiyette (paylı mülkiyet) olduğu gibi, iştirak halinde mülkiyet (elbirliği ile mülkiyet) konusu olan taşınmazda ortaklardan biri, miktarına bakılmaksızın çekişmesiz olarak bir kısım yeri kullanıyorsa, diğer ortaklar, hakkında dava açarak el atmanın önlenmesini isteyemez. (Medeni Kanun madde 692-693, 701, 702)
Nizam TUTUCU Emlak Danışmanı
Yorum yazabilmek için oturum açmalısınız.